Maaş arttırmanın en iyi yolu bana kalırsa “iş değiştirmekten” geçiyor. Maaşınızdan kısa sürede memnuniyetsiz hale gelmek istemiyorsanız, işe başlarken fiyatınızı iyi tutmanızı öneririm.
İşe yeni başlayacak olanlar için seçim şansları çok fazla olmayabilir. Az iş alternatifi ve çok iş arayan insanlar arasında, pekde fazla pazarlık etme gücünüz olmayabilir. Yada böyle olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak, eğer mümkünse, kendi bilgi ve tecrübenizi ucuza satmayın derim.
Kurumsal şirketlerde işe girdiğiniz zaman, şirketlerin çoğunda performansa bağlı değerlendirme sistemlerinin mevcut olduğunu göreceksiniz. Bu tip şirketlerde fiyat artışları genelde sabittir. Bu da demektirki, 10 yıl çalıştığınız bir şirkette, pozisyon atlasanız bile, maaşınız çok fazla ilerlemeyecektir. Bu durum sadece kurumsal şirketlerde değil, uzun yıllar kaldığınız her şirket için geçerlidir. Dolayısıyla, bir işe başlarken, başlangıç fiyatınızı yüksek tutmaya bakın. Maaşınızın ortalamanın çok altında kaldığını düşünüyor, kendinize bulunduğunuz şirkette kariyer imkanı görmüyor ve iş tatmininizinde pek yüksek olmadığını görüyorsanız, iş değiştirmekten çekinmeyin.
Iş bulmak her ne kadar kolay olmasada, bilgi ve tecrübeyi elde etmek de bir o kadar zordur. Elbette, iyi bir maaş ile işe başlamak da herkese nasip olmaz. Fiyatınızı belirleyebilmek için bilgi ve yeteneklerinizi iyi pazarlıyabilmelisiniz. Bunu da yapabilmek için rakiplerinizden farklılığınız olmalı. Bunun ne olduğunu ögrenmek için arkadaşlarınıza, mentorlarınıza danışabilir, HR danışmanlık şirketlerinden kişilik analizinizi çıkartmalarını isteyebilirsiniz. Özelliklerinizin farkındaysanız, sadece bu farklılıkları karşı tarafa yansıtması kalıyor size.
Maaşınızı artırabilmek konusunda nasıl taktikler uygulayabileceğinizi gösteren Negotiation Blog, size bu konuda yardımcı olacaktır.
Maaş Pazarlığı
Bulunduğu şirkette maaş pazarlığına oturmayı düşünenlere en önemi önerim, pozisyonunuzu ve şirketteki rolünüzü iyi kavrayabilmenizdir. Yaptığınız iş rutin ise, bu işi yapmak için ne kadar çok çalıştığınız veya ne kadar çok sene o işi yapıyor olduğunuz maaş artışı almanız için geçerli olmayacaktır. Fiyatınızın artması için ya görev tanımınızın dışında bir projeyi devralıyor olmalısınız, yada üstleneceğiniz yeni sorumlulukların daha farklı yetenek ve bilgi birikimi gerektirmelidir.
NTV’den Hakan Yaman’ın bu konudaki tavsiyelerine kulak verin derim.
4 Comments
Tuna
Görüştüğünüz firmadan “hakettiğiniz bir maaş” almak istiyorsanız;
KESİNLİKLE “ÜCRET BEKLENTİNİZ NEDİR?” SORUSUNA CEVAP VERMEYİN.
Onlara ne ücret verdiklerini sorun veya ücret konusunu en son konuşmayı teklif edin, ücretin onların sizi eleme kriteri haline gelmesine izin vermeyin.
Firmaların bizlere ücret sormasının önemli bir ilkesi vardır. İK konusunda profesyonellerin de açık açık röportajlarda söylediği gibi:
İNSAN KAYNAKLARININ AMACI; EN YETKİN PERSONELİ EN UYGUN FİYATA İSTİHDAM ETMEKTİR.
Arkadaşlar şunu kesinlikle unutmayalım:
İŞVEREN YAPILACAK İŞ İÇİN HAKEDİLEN ÜCRETİ EN İYİ BİLEN TARAFTIR.
Buna rağmen başvuru formuyla veya sözel olarak sizden ücret beklentinizi öğrenmek ister. AMA ŞU GERÇEKTİR Kİ, İŞİ DE İŞ İÇİN HAKEDİLEN ÜCRETİ DE O BİZDEN ESASEN ÇOK DAHA İYİ BİLİYORDUR.
PEKİ BUNA RAĞMEN NEDEN BİZE BEKLENİLEN ÜCRETİ ISRARLA SORAR?
ÇÜNKÜ AMACI HER ADAYDAN BU BEKLENTİLERİ ALIP, EN YETKİN VE EN UCUZ ADAYI İŞE ALMAKTIR.
Ben burada bir adalet göremiyorum. Yani işveren kendi çıkarını koruyacak, ama aday kendi gelirinden feragat edecek, kendi değerinin altında bir ücretle işe girecek.
Burada sizlere tavsiyem şu olur. Size biraz sıradışı gelebilir ama en demokratik yöntem:
Mülakatta masaya 2 kağıt ve 2 kalem çıkartın ve bu 2 kağıda aynı anda siz ve işveren ücret aralıklarını yazsın. Bu kağıtları sonra değişin.
Çünkü arkadaşlar, bir taraf ücreti ilk defa söyleyince diğeri için bir pazarlık avantajı doğuyor. Ücret sorusuna kesinlike direkt cevap vermeyin, hakettiğiniz ücret için mücadele verin, işveren iş bulamama korkunuzdan yararlanmasın.
Unutmayın ki, size sorulan beklenilen ücrete 4000 TL dediyseniz ve bu ücrete anlaşmışsanız, ileride 6000 TL’lik iş yapınca pişman olabilirsiniz. Beklenilen ücret öngörüsü hakedilen ücretle karşılaştırıldığında yanlış çıkacaktır. Hakettiğiniz ücreti alın. Hakettiğiniz ücreti bilen de bunu söylemese bile işverendir.
Sibel
Tuna cok guzel bir noktaya deginmis. Soyledilerine tamamen katiiyorum. 17 yildir is dunyasinda olan ve ust duzey yoneticilik yapmis bir kisi olarak Tuna\nin yorumlarina katiliyorum
Tuna
Yukarıdaki yazımı kariyer.net yayınlamadı.
Ne de olsa müşterisi olan şirketlerin yandaşı kendisi.
Bu ülkede kimse çalışanın yanında değil. Bir orman gibi burası.
Tolga
İşimi iyi yapıyorsam neden iyi para almak için bilmediğim işleride yapmak veya öğrenmek zorunda kalayım.Ben zaten işimde iyiysem iyi kazanmalıyım.Bu çok açık ve net.Çalışma süresinin önemine gelincede bu tabiki farka etki etmesi gereken bir konudur.10 senelik bir koltukçu ile 1 senelik bir koltukçu aynı işi çıkarır diyorsanız o koltuğu ne kadar süre kullanıp kullanamadığınıza bakın derim.Bir senelik olan şahıs tabiki daha yetenekliyse diğerinin önünede geçebilir.Fakat bu geneli kapsamaz.Genel olarak bir işi uzun süre yapan daha tecrübelidir ve bu hem maddi hem manevi bir fark ortaya koymalıdır.Sonuç olarak insanlar doğru olandan saptırılıp Zenginlerin servetlerine daha fazla servet katması adına yanlışa yönlendirilip bununda üstü insan kaynakları,kariyerde başarılı olmanın sırları gibi ağdalı cümlelerle makyajlanmıştır.Doğruyu savunan insanlar tembel yakıştırmasıyla sistemi bozan yakıştırmasıyla ya işlerinden kovulmuş ya da iş dünyasından kopmaya zorlanmıştır.Ama bilmezlerki asıl tembeller ve zararlılar 1 liralık malı 100 liraya satarak, mercedese binip 100 tl ek ücreti çalışanına layık görmeyerek hayatında kendinden başka hiçbir insanın hayatına gerçekten saygı duymayanlardır.