Şirketler onlardan ne öğreneceğinizle ilgilenmezler. Bu yüzden hayat hikayenizi ya da CV’nizin özetini yazanlardansanız, buraya bir göz atın…
Şirketler size eğitim verebilmek için iş teklif etmezler.
Şirketler başarılı olan yada başarı potansiyeli gördükleri kişileri işe alır ve daha sonra bu kişilere yatırım yapar.
İş başvurusu yapıyorsanız, önyazınıza yazacağınız yazı, kendi bilgi ve tecrübelerinizin şirkete sağlayacağı katkıları vurgulamak zorundadır.
TBWA Finlandiya Başkanı Petteri Kilpinen ” günümüzde yetenek aranan en önemli özellik” diyor. Şirketler aslında yetenekli insan aradıklarını söyler ama sadece becerileri olan insanları işe alırlar. Yetenekli insanlar genellikle dünyayı değiştiren, piyasaları farklılaştıran girişimci kişiliklerden oluşur ve geleneksel iş dünyası bu tür insanlarla ne yapacağını bilemez. Bu bilgiye sahip olmanız ne anlama gelir? Fazla yaratıcı iseniz, bu şirketleri ürküten bir bilgidir. Fazla özgürseniz, doğuştan liderlik ve yönetme gücünüz varsa ve belirginse, şirketler sizi yönetemeyeceklerini düşündüklerinden, size iş teklif etmekte çekimser kalacaklardır. Sonra da yeteri kadar yetenekli insan bulamadıklarından yakınacaklardır ama yapacak birşey yok…hayaller paris, gerçekler eminönü.
Şirketler de her ne kadar işveren markası diye konuşup dursalar da inanın hiç biri bunun ne demek olduğunu henüz içselleştirebilmiş değil. LinkedIn yönetmek, skype ile iş görüşmesi yapmak, iki video çekip kendilerini anlatarak eğlence peşinde olmaları, yetenekli adayların işini zorlaştırıyor. Örneğin, eğer siz karşınızdaki kişiye şirketin “başarılı, iyi yönetilen, yönetim kültürü oturmuş” bir şirket olup olmadığını sorarsanız, bunlar gerçekten çok komik sorular gibi gelecektir şirket yöneticilerine. Düşünün bir. Kaç tane iş görüşmesinde sizden önce görüşme odasında bekleyen bir yönetici vardı? Eğer bir taneye denk geldiyseniz, şanslısınız. Şirketler işe alan taraf olduğundan hala “Bir sürü kişi var bu işe başvuracak. Güç bizde.” tarzında bir düşünce tarzına sahip. Elle tutulur bir avuç şirket dışında, kurumların çoğu her seviye çalışan alımında hala “ben ekmek paranı verenim” demeye devam ediyor. Size düşen de bu bilgi ışığında başvurularınızı yapmak olacaktır… Beklentilerinize ayar vermeniz faydalı olur.
Öyleyse iş başvurularınızda neden başarılı bir insan olduğunuzu ve bu başarılarınızı hangi tecrübelerinizle kanıtladığınızı, başvurduğunuz şirketi daha başarılı hale nasıl getireceğinizi anlatabilmelisiniz. Bilin ki vurucu bir önyazı karar sürecini etkiler.
Vatan gazetesi yazarı Ali Saydam’ın bu konudaki görüşlerini ve tavsiyelerini sizlere buradan da aktarmak isterim. Bakın yöneticiler nelere dikkat ediyor. Neleri ön yazınızda görmek istemiyor. Talebe cevap verebilmeyi bilenlerin kazanma şansı her zaman daha mümkündür.
Ali Saydam’ın çok doğru ifade ettiği bu yazısı şöyle:
“Bazen bizim şirketlere gönderilen iş başvurularına bakarım. Bazen de CV’lere… 27 yıllık yöneticilik hayatımda herhalde 3000’den fazla elemanla şu veya bu şekilde temasım olmuştur…
Doğru dürüst iş başvurusuna çok az rastladığımı itiraf etmeliyim…
Genellikle o işi ne kadar istediklerini anlatırlar… Zekâ değil ama akıl sorunu olanlar da çoğunlukla o işin ve işyerinin kendilerine ne kadar ‘iyi geleceğinden’ söz ederler… “Sizin şirkette kendimi geliştireceğime inanıyorum…”, “Sizin gibi bir duayenin yanında çalışmak bana çok şey katacaktır…”, “Bireysel kariyerimi sizin şirkette sürdürmek istiyorum…”
Bir tanesi de şirketin onu niçin tercih etmesi gerektiğini anlatsın… Ya da kuruluşa kendisinin hangi faydaları getireceğini ifade etsin… Ya da bizim kurumu neden tercih ettiğini söylesin… Hayır. Varsa yoksa kendisi…
Arkadaşlara söyledim. Bundan sonraki iş başvurularda başvuranlardan, bizim kuruluşa neden ve hangi görev için başvurduğunu, kendine ve şirkete hangi katma değeri getirmeyi düşündüğünü ve başkalarını değil de onu tercih etmemizi sağlayacak en az üç nedeni özetleyen bir sayfalık makale isteyecekler.
Benden genç arkadaşlara basit bir tavsiye: Herhangi bir şey satarken, bu arada kendi emek ve birikiminizi pazarlarken, her satın alma sürecinde insanların kendi kendilerine sordukları, “Bunun bana ne faydası olur?” sorusunun yanıtını mutlaka verin…”
15 Comments
Eren Kumcuoğlu
Marka 2007 konferansına ben de katılacaktım ancak katılımcı kartı Cuma günü öğleden sonra elime geçince haliyle olmadı. Gerçekten dinlemek isterdim.
Öte yandan, bugüne kadar yaptığım görüşmelerin kaçında yazıda anlatılan tutumu sergilediğimi düşündüm. Tam bir sayı veremiyorum, ancak görüşmeye gittiğim (ve kabul edildiğim) son işyerimdeki mülakatta, duyduğum heyecanı, ekiple birlikte yapabileceğimiz güzel işleri veşirket için neler düşündüğümü anlattıkça İK ekibinin ağzı kulaklarına vurmuştu.
Eğer bir işi gerçekten çok istiyorsanız, heyecanınızı göstermek size eksi puan getirmez.
Fatmanur Erdogan
Sevgili Eren,
Çok güzel bir noktaya temas etmişsin. Paylaştığın için teşekkürler.
Bu arada Marka konferansı çok güzeldi. Kaçırdığına üzüldüm. Birkaç bilgiyi buradan payaşıyor olacağım. Umarım faydalı olur.
Mustafa zeyrek
ben de bazı başvurularımda ne kazanacağımı , nasıl bir fayda elde edeceğimi yazıyorum ,
buradaki amaç biraz da ağırlık oluşturmak. Diğer türlü sadece isteyen , kendi tarafında bir beklentisi olmayan , her ne olursa olsun işe kabul edilmek isteyen bir görüntü oluşabiliyor ,
ayrıca , başvuranın beklentisini tam olarak karşılayacak , tam bir uyum sağlanacak ve bu uyumla da motivasyon maximum olacak şeklinde de karşıda motivasyon ve istek yaratmanın da bir yolu ,
ayşe , karşısında duran yakışıklı gençlere soruyor , kim benimle çıkmak ister ?
ahmet : ben
mehmet : çok isterim
mustafa zeyrek : sizinle kişiliğimizin çok uyacağını düşünüyorum ,
burada aslında kendimi değil , karşıdaki insanda yaratacağım memnuniyeti anlatıyorum ,
burak kara
ali saydam kim ki duayen olmuş v.s. komedi ya adam triplere girmiş böyle kişilerin bir şeyi yorumlaması bile gereksiz ilk kendini düzeltsin .. duayenmiş ahahah
Ayşe Dural
Fatmanur Hanım merhaba,
Bu yazıda yapılan bir yanlışlığı düzeltmek istiyorum. Ali Saydan Vatan Gazetesi değil Akşam Gazetesi yazarı.
Yazıların çok ufuk açıcı, heyecamla bekliyorum.
Teşekkürler
Ayşe Dural
binnur YETİK
Slm Fatmanur Erdogan,
Yazılarınızı sürekli kontrol okuyorum ve bana cv mi güncellemem konusunda çok yardımcı oluyor.
8 aydır işsizdim.Ancak en son cv’mde AB projeleri muhasebe kısmını,ararapor ve nihai rapor hazırlamadki tecrübelerimi ön plana çıkarınca Mersin İl Özel İdaresi Kırsal Gençlik Projesinde çalışmaya başladım.Bu proye başlayınca bir işeyin daha farkına vardım.Geçmişte çalıştıgın projelerin bütçesininde önemli oldugunun,Şu anki çalıştıgım projenin bütçesi 80.000Avro daha önce 254.000avro ve 150.000 avroluk projelerde çalıştım.
Ancak cv me hanüz projelerin bu kısmını eklemedim.
sizcede bu bölümü eklemem dogru olurmu.
Her Projenin bütçesine göre satınalamlar farklılık gösteriyor ve hazırlayacagınız evrakların yükü biraz yogun.
sizden bu konuda e mailime bilgi göndermenizi rica ederim.
Binnur YETİK
Fatmanur Erdogan
Merhaba Binnur,
Mesajına çok sevindim. Faydalı olması beni memnun etti. Emailine cevap dönüyor olacağım.
ilbay
ik sitelerinde ilginç iş ilanları var
artık müşteri temsilcisi planlama ve üretim müdürü pozisyonları birleşmiş durumda
yada ihracat firmamıza…. semt pazarlarını tanıyan müşteri temsilcisi gibi ilanlarda var
yada iş mükemmelleştirme uzman yardımcısı vs türü ilanlar.
hadi uzmanı anladıkda yardımcısını çözemedik
yada 4 aydır baktığım sitelerde 4 ay boyunca başvuru yaptığım halde ilgili firmanın hala aynı pozisyona eleman aradığı ve o elemanı bulamayan dangalak şirketler var
bu tür ilanlara hepimiz raslamışızdır
şirketler tam anlamıyla neyi-kimi aradıklarından emin değiller belki ekonomik krizden kurtaracak yada 500 kişilik firmada 499 kişi çalışıyor ise ve o aranan 1 pozisyona gelecek eleman diğer 499 kişiyi sırtına alıp götürecek…
ve bana kalırsa şöyle bir cümleyle başlayan cv tam anlamıyla bu tür ruhi dengesi bozuk firmalara tam anlamıyla aradıkları karşılık olacaktır
tanrı olmayabilirim ama ondan daha duyarlı olacağıma ve ondan daha çalışkan olacağıma inanıyorum vs. şeyler yazmak gerekiyor.
saygıyla kalın…
Fatmanur Erdogan
Sevgili ilbay,
Açık gibi gözüken poazisyonların bir çoğu malesef açık olmayan pozisyonlar. Şirketler CV toplamak için pozisyon açıyor ama gerçekte işe alım niyeti yok. Hangisi doğru ilan hangisi yalan anlamak kestirmek zor…Çok acı bir durum olduğu gibi bana kalırsa etik olmayan bir çalışma tarzı aynı zamanda. Malesef bu konuda bir standart yok, kişilerin anlayışıyla alakalı bir durum.
İlanda pozisyon ve tanımında bir graiplik hissediyorsanız, iç güdünüz ne diyorsa onu dinlemek en iyisi. Bu arada pozisyon ünvanlarına da fazla takılmayın. Türkiye’de de bu konuda bir standart yok. X şirketinin müdürü Y şirketinin memur seviyesi olabiliyor Z şirketinin direktör seviyesi olabiliyor. Ünvanlara takılmayın, iş tanımı hoşunuza gidiyor ve sizin seviyenize uygun duruyorsa, şansınızı deneyin.
Bol şanslar.
ESRA ÖZKAN
Merhaba Fatmanur Hanım,ben 2008 haziran mezunuyum ve 1 senedir iş bulamıyorum.Yeni mezun ilanlarına bile çağırılmadım.Bu sebeple ümitsiz bir şekilde dolaşıyorum.Fakat yazılarınızı takip ediyorum sürekli ve biraz da olsa bozulan moralim yerine geliyor. Cv doldururken gereksiz bilgilerden bahsediyorsunuz fakat iş bulma sitelerinden doldurulan cv ler bizi buna zorluyor çünkü hepsi aynı formatta ve sizin dediğiniz bir sürü gereksiz bilgiyi içeriyor.Word şeklinde cv hazırlamak acaba daha mı etkili,iş kaptırır mı bunu merak ediyorum. Bir de ben deneyimsizim sonuçta cv doldururken nasıl hareket etmem gerekiyor beni aydınlatırsanız çok mutlu olacağım.
Saygılar
ESRA ÖZKAN
Fatmanur Erdogan
CV’nizi mutlaka word olarak kendiniz hazirlamali hazir sablonlari kullanmamaya ozen gostermelisiniz. Sablona girmis oldugunuz CV’leri ise hic bir isverene forward etmemeye ve hatta profesyonellere bu sekilde iletmemeye bakin. Kendi hazirladiginiz CV’yi sunmayi her zaman tercih edin.
Bir Direktorun online sablonda doldurulmus CV’sini cevresine ilettigini dusunebiliyor musunuz? Mumkun degil. Oyleyse sizde yapmayin.
ESRA ÖZKAN
Slm Fatmanur Hanım,
aydınlattığınız için çok teşekkür ederim
SEVGİYLE KALIN
sercan öztürk
gerçekten süper bir yazı olmuş…
Ahmet Soydan
Ön yazıda önemli olan dikkati çekebilmektir. Ancak sonuçta her biri satış becerisi gerektiren konular. Bence satış becerileri ve/veya koçluk eğitimi gibi programlar insanın gelişimini sağlıyor.
Fatmanur Erdogan
@ahmet aslinda sen su an pek de iyi bir satis yapamadin profesyonel bir goze… Bilmen iyi olur, bu trickler 20 yil once populerdi