Başarılı insanların çok çalıştığı ve dolayısıyla çok meşgul olduğu düşüncesi, kariyerinde fazla bir yerlere henüz varmamış ama o özendiği “meşgul insanlar” gibi olmak isteyenlerin gözde sözcükleri arasında yer alıyor.
Çok yoğun olmak gerçekten başarılı insanların birer özelliği. Ne var ki başarılı insanların yoğunluğu yaptıkları işlerde üretkenlik ve kendilerine artı değer kazandıracak şekilde oluşuyor. Yoğun gözükerek “başarılı insan imajı” vermeye çalışanlar genelde meşguliyetlerinin sonucu bir üretkenlik sağlamayamıyorlar…
“Başarılıyım” imajı yaratmaya çalışanların göz önünde bulundurmadıkları konuların başında başarılı insanların “yapacak daha az” işleri olduğudur. Pozisyonunuzda yukarı doğru ilerlemeye başladığınızda, zamanınızın çoğunu iş imkanları yaratarak ve bu ürettiğiniz fikirleri hayata geçirecek takımı yönlendirerek geçirirsiniz. Bu da aslında büyük bir geçiş dönemini de beraberinde getirir.
Genelde bir alanda yükselebilmek için o alanda başarılı olduğumuzu kanıtlıyor olmamız gerekir. Bu da “hands-on” dediğimiz yani işleri bizzat kendimizin yapıyor olması anlamına gelir. Yaptığımız işler daha “operasyonel” boyuttadır. Kariyerimizde yükselmeye başladığımızda daha fazla stratejik roller almaya başlar, şirket politikaları içerisinde daha fazla bulunmak ve şirket paydaşlarıyla daha fazla etkileşim içerisinde bulunmamız söz konusu olur. Bu da “hands-on” işleri daha artan oranlarda devir etmemiz anlamına gelir. Zor olan, artık insanları etkilemek ve etkileşim içerisinde olan bir role doğru kayıyor olmak. Kendi alanınız dışında iş yapan insalarla konuşabiliyor olmak. Kontrol etkimizin daha az ve bilinmeyenlerin daha fazla olduğu bir atmosferde nefes almaya çalışmak gibi birşey…
İşte bu yüzden, başarılı insanlar “çok yoğunum” fasafiso laflarıyla insanları etkilemeye çalışmanın anlamsız olduğunu bilir. Onlar bilirler ki insanlarla daha fazla etkileşim içerisinde bulunmak, her gün operasyonel işler içerisinde kaybolmaktan daha önemlidir.
3 Comments
Filiz Arıcan
Kariyer sahibi olmak eşittir yoğunluktur belki bazen ama onların yoğunluğunun boyutu senin de dediğin gibi başka bir boyuttadır…
hüseyin
http://blog.penelopetrunk.com/2007/09/05/how-to-start-a-business-from-your-corporate-cube/
Girişimcilikle ilgili yukarıdaki linkteki yazıda 2. madde bu yazıyla da uyumlu olduğu için paylaşmak istedim…
Hasan Yılmaz
şu “çok yoğunum” lafları edenler nedense itici geliyor insana. “yoğunsan yoğunsun, kendine sakla” der geçerim.
akıllı insan yoğun olduğunu söylemez zaten.
durum-çalışma-beklenti-sonuç zincirinde beklenti değerlendirme için unutuluyor. durumları meşgul ve normal olarak ayarlarsak, meşgul için beklenti yüksek olur. normal için ise beklenti daha düşük. çalışma sabit tutulduğunda meşgulün sonucu normalinkinden daha başarısız çıkar genelde.
yoğunum diye takılanlar işin psikolojik etkisini göremiyor belki de..