Sedat bey 14 yıldır aynı firmada İş Geliştirme Direktörü olarak çalışıyor. Başarılı, şirket içerisinde sevilen, saygın, performansı yüksek bir yönetici. Yıllar içerisinde bir iki ödül de almış. Başarısını taçlandıran bir dolu konu var iş hayatında.
Pelin hanım, 20 yıllık bir iş tecrübesine sahip. Şimdiye kadar iki şirket değiştirmiş. İşine ve çalıştığı şirketlere bağlı olmakla bugüne kadar gurur duymuş bir yönetici. Başarılı, etkin, tuttuğunu koparan, alkış toplamaya alışkın bir kişi.
Bir gün bir bakıyorsunuz, ekonomiler tersine dönmüş, şirketler yeniden yapılanmaya gitmiş. Durum böyle olunca, şirket yönetimleri Sedat bey ve Pelin hanım gibi başarılı, işinde etkin ve üretken yöneticilerle yollarını ayırmaya karar verebiliyor. Türkiye’de dahil dünyanın her yerinde epeydir böyle bir durum söz konusu.
İş tecrübeniz ve yetkinliğiniz arttıkça aslında işler biraz daha zorlaşıyor. Üst düzey pozisyonların sayısı da diğer seviyelere göre her zaman daha kısıtlı olduğundan, az sayıda pozisyon için yarışan bir dolu üst düzey yönetici ortaya çıkmaya başlıyor. Diyebilirsiniz ki bu kişilerin networkleri zaten kuvvetlidir, iş bulmaları çok rahat ve hızlı olur. Durum hiç de öyle değil. Kısıtlı sayıda pozisyon için alabileceğiniz tek bir kişi var ve en iyisi olmanız gerekiyor. Zor olan, yıllarca, üst üste başarılar elde etmiş, performansı kanıtlanmış olan yöneticiler bir anda kendilerini tekrardan ‘ispat etmek’ ve ‘kanıtlamak’ zorunda kalması.
İş görüşmesi yapmaya alışık olmayan, sürekli işe alan pozisyonunda olan bu üst düzey yöneticiler yeni bir iş bulmak için nereden başlayacaklarında bocalayabiliyor. Networklerini haberdar etseler de, iş görüşmesi konusunda pratikleri olmadığından, görüşmelerde başarısız oluyorlar. Birkaç olumsuz görüşme arkasından da ümitsizlik baş göstermeye başlıyor.
Üst düzey yöneticilerin iş arama süreçlerinde başarısız olmasının iki temel sebebi var:
- ilki sürekli başarılı olmaya alışmış yöneticilerin kendilerini tekrardan karşısındaki kişilere ispat etme zorunluluğu, tecrübeli üst düzey yöneticiye ağır gelebiliyor. Duygusal boyutta bu değişime hazır olmadan yapılan iş görüşmeleri hüsranla sonuçlanıyor.
- İkincisi, yöneticilerin bulundukları pozisyonda ya da şirkette elde ettikleri rahatlığın büyüsüne kapılıyor olmaları. Bundan dolayı da kendi ortamları dışındaki fırsatları fark etmemeleri, fark etseler de değişim zor olacağından rahatlarını bozmamayı tercih etmeleri.
Peki, yeniden iş arama sürecine girmiş olan üst düzey yöneticiler iş bulma süreçlerini daha verimli tutmak için neler yapabilirler? Birkaç önerim şöyle:
1- Sorulan soruları kişisel algılamamak: Potansiyel işveren size soru sorduğu zaman hakkınızda her şeyi biliyor olmasını ya da ne kadar başarılı olduğunuzu bilmesi gerektiği düşüncesini kafanızdan atın. Size düşen, kendinizi ve yaptıklarınızı en iyi şekilde anlatmaya çalışmak. Bu da kolay değil, çünkü 20 yıl boyunca kendinizi anlatmak zorunda kalmadıysanız, birdenbire hayatınızı, kişiliğinizi ve çalışmalarınızı kısa ve net olarak açıklamanız için zamana ihtiyacınız olacaktır. Bu zamanı kendinize verin. Gerekiyorsa, bu alanda uzman bir kişiden profesyonel destek alın.
2- Ne fazla mütevazi ne de fazla övüngen olmak: Bazı üst düzey yöneticiler başarılarını öne çıkartmanın kendini fazla övmek olduğunu düşündüğünden, güçlü yanlarını göstermekte zorlanıyor. Bazıları da aşırı güven sergilediğinden, kan uyuşmazlığı yaşayabiliyor. Aradaki dengeyi bulmak sürekli pratik yapmaktan geçiyor. Maalesef, pratik yapmak da bu düzeydeki yöneticilere kimi zaman gereksiz bir çalışmaymış gibi geliyor. Oysa, kendi kendinize hızlı sesle yapacağınız bir iş görüşmesi pratiği, size tahmininizden fazla yardımcı olacaktır. Bu pratiklerde başarıyı getiren kendinizi anlatmakta hissedilir rahatlığı elde etmenizdir. Sizi tanıyan farklı bir iki profesyonel dosttan da sizi dinlemesini ve geri bildirim yapmasını rica ederseniz, konuşmanızda ve anlatımınızda göze çarpan konuları daha net yakalayabilirsiniz. Tanıdığınız, güvendiğiniz bu dostlarınızdan size iş arama sürecinizde mentorluk yapmaları iş görüşmelerinde kendinizi daha iyi yönetmenizi sağlar.
3- Tercih etmediğiniz şirketlerle ilk görüşmeleri yapmak: İlk birkaç iş görüşmenizi çalışmayı pek de tercih etmeyeceğiniz şirketlerle yapmanız size avantaj sağlar. Hem tecrübe edinmiş olursunuz, hem de kendinizi istediğiniz şirketler ve pozisyonların görüşmeleri için hazırlamış olusunuz.
4- Planlı hareket etmek hızdan daha önemli: Yeniden arayışa geçerken planlı adım atmak önemli. Her yere CV’nizi yollamaktansa, piyasada güven duyulan, itibar kazanmış 5-6 ‘executive recruitment’ şirketiyle çalışmayı denemeniz akıllıca olur. Bu şirketler hangileridir diye düşünüyorsanız, mutlaka çevrenizdeki profesyonellere sorun. Onların tavsiyelerine kulak verin.
5- Kitap Okumak: Üst düzey yöneticilerin iş arama sürecindeki zorlukları ve çözüm önerilerini anlatan kitaplar var. Bunları mutlaka okuyun. Kendinizi hazırlamanıza faydası olacak.
6- Korkuyu dizginlemek: Bazı yöneticiler yeni iş aramak zorunda olduklarının bilinmesinden hoşlanmıyorlar. Bu konuda genelde iki yöntemi denemeyi tercih edenler var. Size hangisi uyuyorsa onu kullanın. İlki, durumunuzdan kimseye bahsetmek zorunda değilsiniz. İstediğiniz kişilerle bu bilgiyi paylaşmakta serbestsiniz. İkinci yöntem, yeni iş arıyor olduğunuz konusunda ne kadar rahat hissederseniz, iş görüşmelerinizin o kadar kolay geçtiğini göreceksiniz. Bu zamanla kazanılabilecek bir rahatlık. Duygularınızı açmanız, hissettiklerinizle barışık olmanız, duygularınızı daha başarıyla yönlendirebilmenize imkan tanıyacaktır. Küçük adımlarla başlayarak ilerlemek korkularımızı unutmamıza, hedeflerimize odaklanmamıza yardımcı olur.
Son olarak kısa bir not iletmek isterim tüm profesyonellere: Her profesyonel kişi CV’sini yıl içerisinde belirli aralıklarla güncellemeli. İş değiştirme niyeti olmasa da, ara ara iş başvuruları yapıp, iş görüşmelerine gitmeli. Piyasayı koklamalı. Kim neler yapıyor, piyasada neler dönüyor öğrenmeli. İş görüşmelerinde adaydan neler bekleniyor, bu konuda kendi performansları nasıl test etmeli. Başarılı yöneticiler bilirler ki yetenekli çalışanlar her zaman fırsatları gören, arayan, fark eden ve kendi yönlerini çizmeyi tercih edenlerdir.
13 Comments
Mehmet Cemil
Öncelikle merhaba…Bankacılık sektöründe yaklaşık 3 yıldır çalışan yeni bir “bloggee” im…Bloglarla ilgili yaygınlığı ve Fatmanur Hanım’ın bu sitesini Capital dergisinin haziran ayında keşfettim…Gerçekten çok güzel konular ele alınmış…Tebrik ederim…
Üst düzey yöneticelerin iş arama konusunda da aklıma hemen şu soru geliyor ; “Bir şirket küçülmeye gitse bilen neden verimli bir yöneticisini işten çıkarsın?”
P.S.
Fatmanur hanım,
Ben de dediğiniz direktörler arasındayım. Acaba bu konuda tavsiye edebileceğiniz headhunter şirketleri var mıdır? Email atıyor olacağım size. Yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum.
Şu ana kadar 6 headhunter şirketi ile görüşme yaptım. Benim şanssızlığım mı bilemiyorum, karşılaştığım amatör manzara beni şaşkına çevirdi. Bir yerlerde yanlış yapıyor bile olsam, yönetici yerleştirdiğini iddia eden şirketlerin tutumları, üzülerek söylemeliyim ki “korkunç”.
Tahmin ediyorum uzun zamandır iş bakmadığımdan dolayı bu piyasa hakkında da pek bilgili değilim. Bildiğim birşey var ki, iş arayışımı daha profesyonel olanlarla devam ettirmek isteğim. Yardımlarınız olursa çok memnun olurum.
Saygılarımla,
P.S.
Mehmet bey sorunuza belki şöyle bir yorumum olabilir:
Küçülmeye gidildiğinde bazı şirketler en yüksek ücretli olanları işten çıkartma yöntemine gidebiliyorlar. Yerine aynı işi çok daha uygun ücretlerle yapabilecek bir yönetici bulabiliyorlar. Özellikle böyle bir piyasada bu çok mümkün.
Erhan
Mehmet Bey bence olay şöyle:
Giden yünetici yerine sağ kolu yeni yönetici yapılıyor, sağ kolu yerine başka bir müdür konuluyor, o müdür yerine bir beyaz yakayı müdür yapıyorlar, o beyaz yakanın görevini de çalışma arkadaşları paylaşıyor.
Sonuçta sağ kolu da işi hemen hemen giden kadar yapabiliyor.
Tolga
Fatmanur hanıma bu zamanda böyle bir makaleyle bizlere yardımcı olduğu için teşekkür ederim. yenibiris.com da yazılarınızı da takip ediyor ve çok yol gösterici ayrıca sorgulamamızı sağlayıcı düşünceler atıyorsnuz önümüze.
40’lı yaşların ortalarında bir üst düzey yönetici olarak burada okuduklarım benim de gözümün açılmasını sağladı. Özellikle bu yaşıma kadar sadece 2 şirkette çalıştım, işten ayrılmayı düşünmüyorum. Yollarımızın ayrılacağını da sanmıyorum ama görüyorum ki, çok da güven iyi değil belki…
Haklısınız. Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok. Koskoca Merill Lynch’in batacağını kim söylese inanırdik ki?
Saygılar,
Tolga
Buket Fidan
Tercih etmediğimiz şirketleri “test drive” olarak kullanmak iyi fikir.
Headhunterlar konusunda yapılan yoruma da katılmamak içten değil. Kendi işimi kurmadan önceye kadar (6 ay önce) yaptığım görüşmeler gerçekten korkunçtu. Sektörün sorunları olduğu aşikar. Ne yazık ki kalite seviyesi düşük bir takım kişinin “filtresinden” son derece profesyonel insanların geçmek zorunda olması, katlanmamız gereken bir zorunluluk. En azından şimdilik.
Erhan
Memur statüsünde çalışnalar HR’cilerden yıllardır çekiyorlar, biraz da işsiz yöneticiler headhunter’lardan çeksin de, memur statüsündeki çalışanların zorlu işe kabul maratonunu anlasınlar. Düne kadar “altım kuru, keyfim yerinde” takılanlar şimdi umursamadıkları personel problemleriyle karşı karşıyalar. Takdir-i ilahi 🙂
Egitisim Kariyer Enstitusu
Sayın P.S bugün okuduğum son haftanın Businessweek’i şu an elimde. Siz de temin edebilirseniz şayet sayfa 58’de tam da bu işi yapan küresel bir firmadan, Pedersen&Partners adlı bir firmadan bahsediliyor. Türkiye ortağğı Sabit Tapan olarak geçiyor. İletişim bilgilerine ulaşırsanız belki bir faydası dokunabilir. İyi çalışmalar
P.S.
Sayin Eğitişim, bilginiz için çok teşekkür ederim, Businessweek alıp okuyor olucam.
Saygılar,
Mustafa
Istek yazi aliyo musunuz?
Calisma hayatini bir kamu kurumunda ozel sektorde gecmek istedigi alan(pozisyon)la cok da yakin bir ilgisi olmadan surduren, dolayisiyla iş gorusmelerinde “peki tecrübeniz?” sorularina “ııı…” ‘layarak bakanlar için gelsin istiyorum : “MEVCUT İŞİNDEN MEMNUN OLAMAYNLAR İÇİN İNCİLER!”
Teşekkürler.
Ali
Merhabalar,
Ust düzey bir yonetici olmasan da yazidan kendime paylar cikardim; ozellikle son paragrafta yazan “Piyasayi koklamali” cümlesi, son bir haftada is arayisinda olmasam da 2 yerden gelen görüsme teklifini kabul etmem de etkili oldu. 1-2 yildan sonra calistiginiz sirketin ve kendinizin dertlerine oylesine boguluyorsunuz ki disarisinin da ayni oldugunu düsünüyorsunuz.
hande
Merhaba arkadaşlar kendi ayaklarınızın üzerinde durmak , kimseye minnet etmemek istiyorsanız ,size Anket doldurarak para kazanma sistemi ile online olarak çalışmanızı öneririm. Ayrıntı için http://www.anketlisteleri.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.
tolga
Merhaba,
Sade ve içten yazınız ve tespitleriniz için teşekkürler.
46 yaşında iradesi dışında oyun dışında kalmış bir değerim.Yolculuğa devam.Amaç iyi bir insan ve örnek olmak.İş lastik top misali bir zıplar gider bir zıplar gelir.
Gelecek nasıl gelecek tedx konuşmanızı da sakin anlatı tekniğiniz ve tabiki içeriği için çok beğendim.
Sağlıcakla kalın.