Elbette her şirket en yetenekli olanı kapmak istiyor. Kapsın ki, rakiplerinden daha başarılı işlere imza atabilsin.
Peki, yetenekli insanlar bir elin parmaklarını geçmiyor mu gerçekten? Bunun için Malcolm Gladwell’in Outliers kitabına bir göz atmanız gerekiyor.
Yetenekli insanlarla dolu şirketler tek bir doğru üzerinden hareket ederken, farklı yönde hareket etme cesaretini gösterebilenlerin nasıl kazandığını hatırlatıyor. Burada da yetenekden ziyade farklı faktörler ortaya çıkıyor: örneğin, çalışma sıklığı, cesaret, aile desteği, şans ve imkanlar gibi…
Yetenek avlama modası danışmanlık şirketlerine pek cazip geliyor. Kişilik testleri, yetenek testleri, o test-bu test derken bir baktılar bu işte para var, şirketlere test pazarlamaya başladılar. Her biri kendine özgü bir test geliştirdi. Her şirket artık bu modaya takılmayı istiyor. Aynı Malcolm Gladwell’in video’sunda olduğu gibi… Bir bakıma “beğendim işe aldım” demenin önüne geçmek için yapılan bir çalışma olarak fayda sağladığı düşünülüyor.
İlk aldığım kişilik testi, California’da aldığım ve bir kaç saat süren Myers-Briggs oldu. Sonuçlarının ne demek olduğu birebir anlatılmıştı. Söylenenlerin beni anlattığını görünce bu testleri daha da çok sever oldum.
Eğer daha önce hiç bir kişilik testi almadıysanız, size Myers-Briggs testini almanızı öneririm. Buradaki link bu testin kısa versiyonu ve size faydası olacaktır. Lütfen deneyin ve çıkan sonuçların ne anlama geldiğini de buradan okuyun. Sizin de hoşunuza gidecek.
Testler (envanterler) bizlere kim olduğumuzu ya da hangi işi yapmamız gerektiğini söylemez, sadece eğilimlerimiz hakkında ipuçları verir. Bu yüzden hayatınızı ya da kariyerinizi bu testlerin sonuçlarına bağlamanızı önermem. Hiç bir test size kim olduğunuz ya da ne olmanız gerektiğini söylemez. Onu siz kendiniz bulursunuz. Yetenek sadece testler sonucu belirlenebilseydi, testlerde tavan yapan bir dolu IQ’su yüksek vatandaş bugün IQ’su ortalama olanlardan daha görünür olurdu. Malcolm Gladwell’in önerilerine göz atın.
Her ne kadar 21. yüzyıl profesyonelleri deneme yanılma yöntemlerine burun kıvırıyor olsa da, her ne kadar en doğru kararı en hızlı şekilde alma konusunda üzerimize baskı yapılıyorsa da mümkün olduğunca aldırmamaya bakın. Deneme yanılma yöntemi yüzyıllardır hepimizin en sevdiği ve tercih ettiği “ne aradığımızı bulma” yöntemlerinden biridir. Ne aradığımızı bulmak içinse mümkün olan imkanları kullanmaktan bir zarar gelmez.
Benim sıklıkla takip ettiğim bir diğer çalışma da pozitif psikoloji kavramını ortaya atan Prof. Martin Seligman’ın University of Penn’de kurduğu VIA Signature Character Strengths envanteridir. Bu sitede bir çok envanter bulacaksınız. Ilginizi çeken envanterleri tamamlayın. Bu çalışmanın en güzel yanı, örneğin mutluluk envanterini aldınız diyelim, bugün aldığınız testi 2 ay sonra tekrar alıp, 2 ay önceki durumunuzla kendinizi karşılaştırabilirsiniz.
Türk iş dünyasına önemle tavsiye ettiğim kişilik eğilim envanteri Kai’s Inventory’dir. Bu çalışmaya 2 sene önce Almanya’da, İngiliz bir danışmanın liderliğinde katıldım. Şu ana kadar şahit olduğum en mükemmel envanter olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak şunu da hatırlatmalıyım ki, Kai’s Inventory’nin başarısı tamamen onu uygulatan eğitmene bağlıdır!
24 Comments
Natali Yeşilbahar
Değerli bilgiler için teşekkür ederim. Geçen hafta izlediğim Malcolm Gladwell’in u sunumda tek cümleyle; hayatımda en sevdiğim sözlerden birinin doğru olduğunu öğrendim:
Şans, daima çalışanın, yanındadır.
Eğitişim Kariyer Enstitüsü
Sonunda birileri çıkıp da “hayat o kadar kolay değil, herkes facebook ya da google yapamaz, sıkı çalışmanız gerekiyor” diyebildi. Teşekkürler.
Hakki Ozmorali
Kişinin kendi eğilimleri hakkında fikir edinmesi için tamam, fakat işe almada kişilik testlerine inanmıyorum, doğru da bulmuyorum. İnanmıyorum çünkü en kabadayısı bile önemli ölçüde manipule edilebiliyor veya kişi, manipule edeceğini düşünerek yanlış sonuçlar ürettiriyor (suçlamayın, o kişi bu işi almak istiyor); doğru bulmuyorum çünkü önceki nedenlerden dolayı doğru sonuçlar üretmiyor.
Erhan
Kişilik testleri, yetenek testleri mantıklı uygulamalar ama bir yere kadar. Altında adam çalışan beyaz yaka senin tipini beğenmedi mi dünyanın en empatiği ol, en zekisi ol, almaz. Bu adamlar kendisi gibi adam isterler, çoğu farklılığa kapalı. Şirket kültürüne uygun insan işe almak hikaye, hepsi kendi kültürüne bakar. Daha yazarım ama neyse..
Tibet
Aynen öyle, tipini beğenmedi mi olmuyor ama bu dünyanın her yerinde böyle. O yüzden karşılıklı birbirine uyum sağlayan insanların seçiliyor olması çok doğal.
Kişilik testlerinde bir zarar görmüyorum, bence biz yönetim kademesindeki direktörlere güzel ve faydalı bilgiler veriyor. İşe aldığımız kişiyi anlamamız açısından. Sonuçta elbet herkes içinin kaynadığı kişiyi işe alır. O sebeple işverene kendinizi sevdirmeye bakın. Bu durumdan memnun değilseniz, o zaman farklı bir çözüm buldunuz demektir. İşinize yarıyorsa ne ala…
Erhan
Dünyanın çoğu yerinde Türkiye’den daha fazla assessment center yapılıp şirket kültürüne uygun insan alınıyor, tibet Bey. Türkiye’de ise daha çok face to face işe alınıyor. Face to face’de de altında adam çalışan beyaz yaka tipine uygun kimse onu alıyor.
Size soruyorum, siz tipine uygun insan almak doğal diyorsanız ve altında adam çalışan beyaz yakanın kendi kültürüne uygun insan alması normal diyorsanız, millet kişilik testi, yetenek testi satın almak ve uygulamak için neden bu kadar çırpınıyor? Nerede şirket kültürüne uygun insan almak? (Daha çok yurtdışında) assessment center’lar şirket kültürüne uygun mu yoksa altında adam çalışan beyaz yakacıkın kültürüne uygun insan almak için mi yapılandırılıyor?
Şu var, yöneticilik vasfı zayıf beyaz yakalar kendine uygun insan alır.
Gerçek yönetici her türlü insan ile çalışabilendir.
Pelin
Tesekkürler Fatmanur hanım, bu testi bende sayenizde ilk defa aldım. Diğer site linklerini de çok faydalı buldum, göz atmaya devam ediyorum.))
Tibet
@erhan — ister kabul et ister etme, insanlar hoşlandıkları kişilerle çalışırlar. En iyisi de bunu yapar en kötüsüde. Dünyada da Türkiyede de aynı durum geçerli. Sistemi beğenmiyorsak, değiştirebiliriz, değiştiremiyorsak, uyum gösterebilmeliyiz.
Hande Ceyhan
kişilik testleri genelliyor aslında. iyi bir bilgi veriyor. örneğin satış yapanların dışa dönük olması, konuşkan, arkadaş canlısı olması istenir. istisnalar hep olur, içe dönük ama başarılı satış elemanı da olabilir ama genelde mümkün olmuyor. bu geneli çizdiğinden, kişilerin kendilerini anlamalarını da sağlıyor.
Alper Taskin
Malcolm Gladwell’i seyretme imkani buldum gecenlerde. Yetenek cok calisma sonucu “gercek yetenek” haline geliyor ve bunu harika anlatiyor. Outliers’i hemen alip okumaya basladim. Gercekten nefes kesiyor.
Erhan
Tibet; yetenek, karakter bir yere kadardır, kimi yönetebilmem kolaysa, kimi seversem onu alırım diyorsun yani. Bravo sana, böyle devam.
Dünyada da aynı durum geçerli diyorsun di mi? Dünyayı ne kadar biliyorsun? 11 ülkedeki tecrübemle hayır, dünyada böyle değil diyorum bende. MBA sınıflarında boşuna “Corporate Culture”, “Talent Management” akutmuyorlar.
Tibetciğim üzgünüm ama, bir konuya hakim olmadan sıkmak tipik Türk eğitimsiz sınıf yaklaşımıdır.
Şimdi ne yazacağını biliyorum: Hayır ben öyle demedim ki zaten… –> bu da tipik bir savunma mekanizması olacaktır 🙂
Tibet
@erhan — aynı görüşte değiliz bu anlamda. ama sanıyorum, tarzınız konusunda tüm okurlar aynı görüşte.
Pelin
Tibet beye bende katılıyorum. Tarzından hoşlandmadığım bir kişiyi bende işe almam. Isterse IQ 150 olsun. Bu konuda yazılmış bir dolu kitap var. Neden genius olmanız hayatta yükselmenize yeterli olmuyor diye. Bir bildikleri var demekki.
Ayhan
Fatmanur hanım merhaba,
Bu video için çok teşekkürler. Daha önce Malcolm Gladwell kitaplarını okumamıştım ama bu etkileyici oldu. Ayrıca, kişilik testleri ile ilgili önerebileceğiniz ve online alabileceğimiz başka siteler var mı acaba?
Erhan
@Pelin: IQ önemlidir, EQ da önemlidir. Ama bunlar yurtdışında eşit değerlendiriliyor veya pozisyona göre birisi öne çıkıyor. Yani zeka testi de, kişilik envanterleri de önemli. Ama ülkemizden bildiğim kadarıyla ülkemizde daha çok EQ önemli, çünkü işlerin çoğu müşteri odaklı, insan ilişkileri gerektiriyor. Ar-Ge ve Pazarlama gibi daha çok IQ’nun gerektiği işler az olmasından dolayı IQ testi yok gibi birşey, bu ülkemizle ilgili birşey. Ama işin doğrusu IQ ve EQ veya zeka testi ve kişilik envanterine de “eşit derecede” önem vermek işe alırken. Senin görüşün burada biraz subjektif, Tibet’in ki gibi.
@Tibet: Yine üzgünüm ama sıkışınca başkalarından medet ummak, onların arkasına saklanmak olmuyor. Bilinçli bir okuyucu benim 6. ve 11. postlarımda ne demek istediğimi anlayacaktır.
Sevmediğim birşey, insanların bilmediği konular hakkında ahkam kesmesi, sen de bunu yaptın, ben de tepkimi verdim.
Tibet
Teşekkürler Pelin.
Pelin
Rica ederim Tibet bey. Hayat her zaman istediğimiz gibi dönmüyor. Gerçekleri kabul etmek gerek.:)
Erhan
Tibet ve Pelin.. babalarımıza çok sadıksınız. Ama unutmayın onlar bize bu 3. dünyayı miras bıraktılar.
Fatmanur Hanım burada yazılarında bas bas değişim, gelişim diye bağırıyor ve ben de buna hep katılıyorum.
Siz ise bana boşver bunları gerçekler budur, ya sev ya terket diyorsunuz.
Ben ve benim gibi düşünenlerin azınlıkta olması sizi ancak ve ancak bu ülke gelişmiş bir ülke olsaydı haklı çıkarırdı. Bu tip mantaletileriniz yüzünden şu an bir 3. dünya ülkesiyiz ve bu bağlamda çoğunluk haksız oluyor.
Boşverin şu işe alma durumlarını zaten alakam da yok benim bunlarla. Ama altını çizdiğim bu çoğunluk mantaletesinin olaylara ne kadar tembelce ve kolaycı yaklaştığıdır.
Ben sevdiğimi alırım diye birşey var mı ya?
Alamazsın kardeşim. Kim hakediyorsa onu alacaksın. Senin gibi kafalar yüzünden kalifiye insanlar işsiz. Senin mantaliten torpilli olarak da işe alır. Yanlış bir adamsın sen. Dünya böyleymiş… dünya da böyle değil.
Zaten bu durumlara gelişimiz dünyadaki değişime ve gelişime sadece işimize gelen konularda baktığımızdan dolayıdır. Satın almaları dünyadan yaparız, ama bir benchmark nedir, bilmeyiz, alakamız bile yoktur. Kendi yarıçapımızda kendimizi birşey sanarız.
Bravo hep böyle devam Türkiye’nin geleceği… babalarımızdan farkınız yok…
Selin Söymen
Çok teşekkürler Fatmanur hanım. Bende Myers Briggs testini hep duyardım ama bir türlü alma fırsatım olmamıştı. Verdiğiniz link çok yararlı oldu teşekkürler.
Fatmanur Erdogan
Erhan,
Hayata ve insanlara neden bu kadar kızgınsın? Düşüncelerinin bir kısmı doğru olsa bile, dinlemekte zorlanıyorum.
Ayrıca, Tibet’in söylediği tam olarak yanlış değil. Hepimiz çalışmayı istediğimiz bireylerle çalışırız. Sadece akıllı diye birini işe almayız. Sadece yumuşak başlı diye de birini işe almayız.
Bende dünyanın dört bir yanında çalıştım. Özellikle ABD, yeteneği değerlendirmeyi bilen ülkelerin başında geliyor diye düşünüyorum. Belki Türkiye henüz bazı konularda yolun başında ancak dünyanın her yerinde “hoşumuza giden” insanları işe alma eğiliminde olduğumuz araştırmalar sonucu da ortaya konmuş. Bu demek değil ki yeteneksiz olanları sadece kanımız ısındığı için işe alıyoruz. Bu demektir ki, iki yetenekli insan arasında hangısıne kanımız daha çok ısındıysa (gut feeling) onu tercih ediyoruz.
Ayhan,
Kişilik testleri ile ilgili birkaç farklı site daha var. Yollayacağım.
Erhan
Fatmanur Hanım,
Benim hayat veya kime kızgın olup olmadığım konuştuğum sosyal gruba göre değişir. Benim burada olmamım sebebi ilginç konulara değinmeniz ama tecrübelerim şunu gösteriyor ki bu sosyal gruptaki insanların bir bölümüne kızgınım. Şu ana kadar kızgın olduğum kişilerin sayısı burada toplam 50 kişi yazıyorsa 5-10 kişiyi geçmez. Genellleme yaptınız ama yanıldınız.
Hayat konusuna gelince, bu da görecelidir. Eğer hayatın çoğunluğunu bu 5-10 kişi oluşturuyorsa, evet hayata kızgınım. Ne demek istediğimi çok iyi biliyorsunuz.
Tibet’in dediği sizin dediğiniz değildi sevgili Fatmanur Hanım. Siz daha doğrusunu söylediniz. Dediniz ki iki yetenekli kişi arasından kanımızın ısındığını almak. Tibet ise böyle bir açıklama yapmadı, Tibet şunu dedi: “ister kabul et ister etme, insanlar hoşlandıkları kişilerle çalışırlar.” Yetenek eliminasyonunu konu bile yapmadı.
Siz daha doğrusunu söylediniz dedim, ama en doğrusunu söylemediniz. Ben de boşu boşuna MBA yapmadım ve uluslararası tecrübelerim olmadı. “Corporate Culture” bir derstir. Ben bunu HP Europe CEO’sundan almıştım zaten. Kurumsal kültür çatısı altında hiçbir yönetici kendi kafasına göre çalışan alma lüksüne sahip değildir. Bu yüzden ki özellikle yurt dışında “Assessment Center”lar olur, Fatmanur Hanım. Bir aday birçok yöneticinin ortak kararıyla kurumsal kültür de göz önünde bulundurularak işe alınır.
Yani neymiş, face to face’de kanımızın ısındığı insanı almak doğru değilmiş. Bunu en doğru olarak açıklamak da ne yazık ki bana düştü.
Bu konuda hala dediklerimin yanlış olduğu iddia edilirse yabancı bir konuğa yazması için davet gönderebilirim.
Sertaç
harika bir video teşekkürler
Erhan
Bu arada bu videoda “tam 17 dakika” bulunması o kadar da zor olmayan bir nüans farkından bahsediliyor. Aşırı dahiane demem yanlış olur.
Savunduğum bir konu var. Tanrı tarafından yaratılan bizler az çok, aşağı yukarı, aynı beyin kapasitesine sahibiz. Düşük veya yüksek zekalar azınlıkta.
Bu bağlamda Malcolm Bey’in yakaladığı şeyleri bizler de yakalayabiliriz. Bu biraz özgüvenle, çalışmayla ve kafa yormayla alakadar. Bir insanın başka bir insanı duayenleştirmesi, idolleştirmesi ve ilahlaştırması dolaylı olarak kendini alçaltması demektir, çünkü başta dediğim gibi insanlar arasında çok büyük uçurumlar yok. Diğer bir insanı idolleştirme bu yüzden o insan için ölümcül bir hatadır.
İdolleştirende tembelliğe, özgüven eksikliğine ve motivasyonsuzluğa eğilim idol olmuş insana nazaran daha fazladır, ama zekalar hemen hemen aynıdır.
astropay
Sizin cok yetenekli oldugunuz garanti Fatmanur Hanim