Depresyon günümüzün en büyük sorunlarından biri haline geliyor. Depresyon ilaçlarının satışları gitgide yükseliyor, depresyon tedavisi görenlerin sayısı artıyor. Iş dünyası her geçen gün daha uzun saatler çalışmayı daha fazla üretmeyi ve mümkünse hayatın odağına işimizi koymamızı bekliyor. Kurumlar git gide işinden memnun olmayanların uğramak zorunda kaldıkları mekanlar haline geliyor. Mutsuz ve huzursuz ortalıkta dolaşanlar nereden nasıl bir şifa bulacaklarını şaşırmış bir halde mutlu olmak için her tür yöntemi deniyorlar. Biri hariç!
Herkes mutlu olmayı istiyor. Mutluluk arayışı delicesine devam ediyor. Ille de o olsun diyor.
Ben size mutluluk yerine “ilginç olan” bir hayat deneyimlemenizi öneriyorum. Şifa niyetine!
Nasıl mı?
Hayatınızı mutluluğa odakladığınızda misyonunuzda bir yerde hayatınıza mutluluk katmak ve etrafınızdakilerin de mutluluğu bulmasına katkı sağlamak oluyor. Örneğin, günümüzde “herşey seninle başlar, mutlu olmak elinde” söyleminin tek doğru olduğunu kabul edenler, daha çok sayıda kişinin bu düşünceyi birgün anlaması, kabul etmesi ve değişmesi umudunu taşıyor.
Hayatınızı “ilginç bir hayat” yaşamaya odakladığınızda, hayatın içinde ki çekişmeleri ve içine düştüğünüz şüpheleri görmeye başlıyor ve onlardan ruhen besleniyorsunuz. Size “herşey seninle başlar” diyenlerin dediklerine inanmak ve o şekilde davranmaya çalışmak yerine, araştırmaya başlıyorsunuz. Hayatta herşey belki de bizimle başlamıyordur. Belki sadece bazı şeyler bizim elimizdedir. Neden olmasın? Sonuçta, bununla ilgili bir dolu araştırma var… Böylece kendi doğrularınızı aramaya başlıyor, merakınızı kamçılayarak yeni ufuklara yelken açabiliyorsunuz. Yani, bir yerde mutluluğu aramaktan vazgeçerseniz, mutluluğu bulursunuz.
Ilginç bir hayat size her daim mutlu bir hayatın sözünü vermiyor malesef. Ilginç bir hayat size hayatı çok değişik açılardan görebileceğiniz ve yaşamınıza tuz biber katabileceğiniz, deneyimlere açık bir hayat sunuyor.
The Paradox of Choice kitabının yazarı Barry Schwartz, mutlu insanlar çok fazla seçenek arasından seçim yapmayı tercih etmiyor diyor. Ilginç bir hayatı tercih edenlerse daha fazla seçenek arasından en iyiyi seçme gibi bir girişimde bulunuyor. Bu da onları mutsuz ediyor ama karşılığında daha ilginç bir yaşam elde etmiş oluyorlar. Elbette zaman zaman ilginç zaman zaman da mutlu bir yaşamı seçmek mümkün.
Söyle bir bakın, Istanbul’da yaşayanların çoğu mutsuz: trafikten şikayetçi, çalışma saatlerinden şikayetçi, ev ve ailesine zaman kalmamasından şikayetçi. Mutsuz ve hatta bazen umutsuz! Ama büyük çoğunluğu bu şehri bırakıp da daha küçük bir şehirde, daha az seçenekle ve belki daha az bir gelirle ama daha mutlu bir yaşamı tercih etmiyor. Bırakın küçük bir şehre olta atmayı, Izmir’e gitmeyi dahi düşünmüyor. Yani aslında çoğu ilginç bir hayatı mutlu bir hayata tercih ediyor.
Belki çoğunuz şu ana kadar içinde bulunduğunuz duruma anlattığım açıdan bakmamıştınız. Iş hayatınızın da ilginç olmadığını, şimdi hem mutsuz hem de ilginç olmayan bir hayatınız olduğunu düşünerek, depresyon eğiliminizi artırmayı da seçmiş olabilirsiniz. Ilginç bir hayat istiyorsanız, bir tutam cesur davranışı da yanınıza almanız gerekiyor.
Bu ne demek?
Mesela sizden beklentiler doğrultusunda değilde, kendi beklentileriniz doğrultusunda yaşama yelken açabilmek işte böyle bir şey.
İşinizden memnun değilseniz, bunun tek sorumlusu siz değilsiniz elbette. Ama memnun olmadığınız bir işi ilginç hale de getiremiyor ve yine de orada kalmayı tercih ediyorsanız, seçiminizle uyumlu olmadığınız da aşikar. Bu nokta da hayatınıza mutluluk koymak yerine ilginç deneyim koymayı tercih ederseniz, bakın neler olabilir: Internet’i ele alalım, örnek olsun diye.
Bu mecra bize farklı çalışma koşulları sunuyor. Evden çalışabilme kolaylığı gibi. Üstelik işinizden ayrılmanıza da gerek yok. Internet teknolojilerinden anlamıyorsanız, yeni bir bilgiyi öğrenmek heyecan verici. Kolay değil, rahat da değil ama işinizin sevimsizliğini unutturacak ve size yeni bir hayat katacak cinsten bir bilgi ve deneyim olacağı şüphesiz. Tek yapmanız gereken “biraz merak” ve “bir adım” atarak harekete geçmek. Yeni bir iş kurmak ya da yepyeni bir alanda bilgi sahibi olma girişimi hafif ürkütücü gelse de, o sürecin içine girmek hayatınıza kuşkusuz renk katacak. Örnekleri kendi hayatınıza, ilgi alanınıza göre uyarlayabilirsiniz. Kim bilir, belki de ilginç bir hayatı mutluluk arayışına tercih etmeniz, size belki de tatmin olacağınız yeni bir hayat yaratır.
4 Comments
Kamil Mehmet ÖZKAN
İnsanlar öncelikle mutluluk ne demek, onu ne mutlu eder onun cevabını aramalı. En azından benim çevremdeki insanların büyük çoğunluğu onları mutsuz eden sebepleri bilmiyorlar. Haklılar aslında. Mutlu olmamaları için sebep yok.
Ülkü
Sorun şu ki mutluluğun kaynağı tek bir sorudan, veya bu sorunun cevabından geçmiyor. Mutluluk bir bulut gibi. İçinden geçip onu hissedebiliriz ama bir tutam alıp onu cebimizde taşıyamayız, evimize götüremeyiz.
Cemal AVCU
Yine o çarpıcı kartal gözü bakışınızla ilginç bir noktadan tarif etmişsiniz hayatı gerçekten çok güzel bir yazı olmuş keşke hiç bitmese devam etse yazılarınız:) bu aralar herşeyin üst üste gelmesindenmidir nedir bilmiyorum ama şuna inanıyorum “Mutluluk” öylece verilip yada alınacak bişey değil, kazanılacak bişey.
Kadir karatas
İnsan mutlu olur ama herşey insanı mutlu edebilcek sekile giremez.. Yıldızları mutluluk varsayalım ne kadar çok öyle degilmi? Peki sizi bu kadar çok mutlu edebilecek seyler varken yapmanız gereken seçmek öyle degil mi? Ama bu kadar kolay degil seçtikleriyle mutlu olamıyor insan sorun burda.. Çünkü doyumsuz hep sıkılgan bir yapı barındırdıgımız icin mutluluklarımız kısa sürüyor.. Hep bizi mutlu edebilcek baska seyler arıyoruz ama niye? Zaten mutlulugu taddıgımız seyler var peki neden hala bizi mutlu edebilcek seyleri arıyoruz ki? Belkide mutlu oldugumuz hani o herneyse bize taddırdıgı ilk duygu warya heycanlı heycanlı belkide biz bunun pesindeyizdir ha? Ve mutluluk diye tabir ediyoruzdur? Olamaz mı? Bu yüzden iste insan hep mutluluk istiyor.. Mutluluguna sebep olan seylerden hevesni aldım zannediyor farkında olmadan ama bu yüzden sıkılıp yine tadını yitirdigi mutlulugu yeniden baska bi seyin mutluluguyla kapatmaya çalısıyor.. Ama şunu unutmayın ki herşeye sahip olsanızda mutlu olamazsınız.. Belkide olursunuz kimse bilemez bunu çünkü hckimse ama hiç kimse (insan) herseye sahip olamaz.. 1 insan dünya nüfusunun yarısna sahip olamaz.. Bir erkek tüm kadınlara sahip olmıcagı gbi.. Ama şu varki bir tek kadına sahip olup onunla her anının tadını çkartması ve mutlulugu, onunla beraber gözlerni dünyaya kapatmasıyla yakalıcagnı unutmamalı.. Ölürken ne olcagnı blmiyoruz demi? Ruhumuzun bedenimizi aklımızı brakrken ne hissedicegni?? Ama beden ruh ve akılın birbirnden ayrılırken son bir kez yüregine kulak verip giderken bilinmeyene dogru hala dünya hayatında dünya hisleriyle dünya kadınına bi his bi duygu belkide aşk duymasıdır son mutluluk.. Bitmeyen mutluluk belkide budur? Mutluluk bitmeden beden ruh akıl biterse mutluluk bitmis olmaz insan ölmüs olur ve sonra mutluluk bitmis olur.. Ne yani olamaz mı? Olur demeyin o ana çıkmadan bilemezsiniz.. Olabilir ama.. Gerçek mutluluk bence budur kendi kalemimden.. 🙂 kadir karatas namı diyar kadkaR+