Korona virüsünün ülkemizde ortaya çıkışının üzerinden 1,5 ay geçti.
Bazı meslekler epey zorlandı. Bazıları ise güçlenerek büyüyor.
Ben şahsen hayatım boyunca tek bir sektör bazlı çalışmayı hiç sevmedim ve hiç bir zamanda savunmadım. Bu yolu seçen milyonlarca insan var. Belki onların bildikleri daha iyi birşey vardır ancak bana göre tek bir sektör ile kilitli kalmak, özellikle Türkiye gibi çalışmak isteyeceğiniz şirket sayısının sınırlı olduğu bir ülkede hiç de mantıklı değil. Bunun yanısıra, farklı sektörlerden know-how kazanmak varken insanın kendini tek bir alana sıkıştırmasının anlamlı olmadığını düşündüm hep. Bu düşüncemin ve hareket tarzımın ne derece doğru olduğunu bu korona döneminde bir kez daha anladım.
Benden görüş almak isteyenlere genellikle yorumumu veririm ancak ardından şöyle bir cümle ile bitiririm.
“Unutmayın, her görüş kişinin kendi tecrübesi, bilgisi ve hayat görüşü ile sınırlıdır.”
Bunu söylememin sebebi, insanların farklı kişilerden ve kaynaklardan görüş ve bilgi toplamasının yanı sıra bu verileri kendi düşünceleri ile harmanlayıp, kendi fikirlerini oluşturmayı tercih etmelerini tercih etmek içindir.
Ülkemizde insanın kendine has bir fikrinin olması pek hoş karşılanmaz. Ya bir filozoftan, ya bir gurudan ya da bir önemli şahsın fikrinden yola çıkman beklenir. Nedenleri çeşitli olabilir.
Şimdiki dünyada ise bilgisi olmadan fikri olan insanların çoklaşması dolayısıyla fikir sahibi olmak tukaka oldu gibi duruyor. Ancak, insan sadece kariyerinde değil ama yaşamında da sağlam adımlarla yürümek ve yükselmek istiyorsa, bilgiyi yorumlayarak kendi fikrini oluşturabilme ve bu fikri yine anlamlı ve mantıklı bir şekilde savunabilme/açıklayabilme becerisinin olması gerekiyor.
Bunu yaptığınız zaman – ama laf olsun diye değil de- gerçek anlamda yaptığınızda, o zaman da cesarete ihtiyacınız olacak. İnsanların çoğu – tüm dünyada – yeni fikirlere açık olduğunu söyler ama aslen öyle değildir. Tıpkı işletmeler gibi… Her CEO yaratıcılık istediğini söyler ama işletmelerin haline bir bakın, ezici bir çoğunluğu tam anlamıyla dökülüyor. Belli bir yetenek ve yetkinlikte olan insanların yeşermesi için sanırım peygamber sabrı falan gerekiyor. Bu sabrı vermeye, bunca eğitimi, merakı, iyi işler yaratma heyecanını rölantide yaşamaya gerek olan bir dünyada değiliz açıkçası.
Sonuçta aslında herkes kaybediyor. Korumacı davrandığımızda, neyi kaybettiğimizi bilemiyoruz. Ekonomistler buna fırsat maliyeti diyor.
Neden bunu anlatıyorum?
Bir nedeni var. O da şu.
Korona virüsü dolayısıyla bir çoğumuzun hayatı o veya bu şekilde etkilendi.
Kimisi işini kaybetti.
Kimisi işinden zaten mutsuzdu, şimdi daha da mutsuz halde.
Kimisinin iş yeri kapandı.
Kimisi iflas etti.
Öncelikle bunlar çok zor durumlar ve süreçler ve acısını ancak yaşayan bilir.
Ancak bu dönemden nispeten iyi çıkmak ve minimum hasarla atlatıp, iyi bir çıkış yapmak istiyorsanız, benim 3 önerim olacak.
Bir
Bu makaleyi okuduğunuz gibi, inandığınız, güvendiğiniz, itibar ettiğiniz kişilerin yorumlarını, öngörülerini, düşüncelerini dinleyin. Sizde olmayan know-how onlarda olabilir ve hiç tahmin etmediğiniz yerden bir tio yakalayabilirsiniz ya da önünüzdeki dönemde o bilgi veya kişi size yeni bir kapı açabilir. Kim bilir.
İki
Birinci önerim iyi olmakla birlikte ondan daha iyi bir öneri bence sizin evinizde sessiz bir sabaha uyandığınızda, oturup düşünmeniz. Hayatınız 1,5 ay öncesine göre nasıl? Neler değişti? Sizden daha az değişkenlik gösteren hayatlar var mı? Daha fazla değişkenlik gösteren hayatlar var mı? Durum ve şartlarınız her ne noktada olursa olsun, önce sağlıklı olduğunuz, hayatta olduğunuz şeyler için şükrederek başlayın. Şükretmek eskiden ailelerimizin bizlere öğrettiği sonradan hırslarımız yüzünden kaybettiğimiz önemli bir öğreti. Şükretmek insana iyi geliyor. Hem de bilimsel olarak. Biz kıymetini bilemedik, şimdi pozitif psikoloji alanında çalışan araştırmacılar şükretmenin insanın iyi oluşuna etkisinin ne kadar kuvvetli olduğunu söylüyor. Yabana atmayın. Her gün şükrederek güne başlayın. Ve sonra, madem yaşam şekillerimiz değişti, sizce kariyerinize yeni bir motivasyon, güç, fırsat getirebilmek için eskiden mümkün olmayan ama şimdi mümkün olan neleri katabilirsiniz? Kendi oyun planınızı hazırlayın. Sadece düşünerek değil, yazarak yapın bunu.
Üç
Birinciyi ve ikinciyi tekrar edin. 2. etap sürekli revize gerektirecektir. Sürekli revize etmeyi ve yeni aksiyonlar almayı ihmal etmeyin.
Dip Not: İş dünyası öyle bir hal aldı ki, herkes kazanmak istiyor ama kimse kazanmak için karşı tarafın da kazanmasının normal olduğunu düşünmüyor. Durum böyleyse, hareket ederken iki tarafın da kazanacak şekilde oynamasına izin verelim. Bu paragraf üzerinde de düşünün derim.