Dünyada depresyon rakamları giderek artıyor. Genellikle, gelişmiş ülkelerde depresyona yakalanma oranının daha yüksek seviyede arttığını gözlemliyoruz.
Depresyonun sebepleri çeşitli ve farklı seviyelerde kendini gösterebiliyor. Öyle depresyon çeşitleri varki, depresyona girdiğinizi farketmeyebiliyorsunuz.
Günümüzde, değer sisteminin farklılaşması, üretkenliğin optimum seviyede olması için sürekli ve çoğunlukla çalışıyor olmamız gerektiği gibi bir düşünceye sebep verebiliyor. Üretken olmakla çok çalışmak arasında fark var elbette. Kariyerinizde yükseldikçe, ücretiniz artar. Yani 1 saat çalıştığınızda eskiye oranla daha üretken olacağınız farzedilir. Bunun sebebi bilgi birikimi ve tecrübenizdir. Yani aslında eskiye göre aynı zaman aralığında (ya da daha az) çalışarak, daha çok kazanç elde ediyor olursunuz. Üretkenlik artar.
Gerçek hayatta üretkenlik hiç bir zaman yeterli gelmiyor. Derecesi ve dozu sürekli yukarıya ve insan vucudunun kaldırmakta zorlandığı oranda artıyor. “Bugün yine çok çalıştım. Hatta sabahın 3.00’üne kadar çalışıyordum.” demek, çok üretken, başarılı ve belki de bireye “önemli” olduğunu hissettiriyor. Boş zamanlar, kaybedilmiş, kazançtan, prestijden fedakarlık edilen dakikalar olarak algılanmaya başlıyor.
Her yeni girişim fedakarlık gerektirir elbette. Çok çalışmamız gereken zamanlar da gelişmenin bir adımı, ta ki, gereğinden fazla çalışmadan daha çok iş üretmeyi ögrenene kadar…



5 Comments
Aslı
Bu yazı harika ama linkteyi yazı da harikaymış. Çalışan köleler olmasak değil mi? artik beyaz yakalı işciler sınıfı var, bilmem farkındamısınız?
Kamil Özkan
Çok çalışmakdan çok verimli çalışmak çok daha önemli. Bilgi bombardımanında odaklanabilenler ve verimli çalışanlar başarılı oluyor bence.
Eren Kumcuoğlu
O kadar güzel yazmışsın ki Fatmanur, aklıma ödev/proje yaparken uyuyakalan öğrenciler geldi. Sabaha kadar kanlı gözlerle gelip “çok çalıştım” derler, sınavda benzer notlar alan fakat kendisiyle aynı miktarda çalışmayan öğrencilere de tuhaf gözlerle bakar, isyan ederler; “burada bir haksızlık var – kesin kopya çekmiştir – bu kadar çalışmayla nasıl yaptığını anlamıyorum” diye.
1 saat açık zihinle çalışmak, saatlerce çalışmaya bedel olabiliyor. Açık bir zihine sahip olabilmek için ise sürekli çalışmak yerine “ormana uzaktan bakabilmeyi” sağlayacak farklı uğraşlara sahip olmak gerekiyor.
Derya Sanlı
Verimli çalışmak önemli. Verimli iş ortamı yaratabilen insanlardan oluşan şirket bulmak zor.
Yaratıcılık, ınovatif yaklaşımlar istiyoruz. Olsun diyoruz. Yaratıcı adamı yönetebilecek yönetim anlayışları yok.
Bu ortamları biz yaratacağız tabi de ya yeteri kadar fazla değiliz ya da çok konuşup konuştuğumuzla kalanlardanız.
Bilge
Ilaç gibi geldi aynı zamanda hafif de moralim bozuldu. Ucret bandının hala çok aşağısında olduğumu hatırladim:) 🙁