Türkiye’de herkes yönetici olmak ister. Yönetmek ister. 2 sebepten
Yönetmek statu sahibi olmak demektir.
Yönetmek daha fazla maaş demektir.
İş yöneten de yönetemeyen de yönetici olur.
İnsan yönetebilen de yönetemeyen de yönetici olur.
Şimdi şirketler herkesi yönetici yapıyor. Statu veriyor ama maaşlar düşük. Maaşlar düşük çünkü zaten yönetici pozisyonuna gelen birçok kişi o pozisyonun yetkinliklerine tam sahip değil.
Eskiden yönetici olmak için insanlar 10-15 yıl çalışırdı. Bu da başka bir sorundu gerçi ama bugün konumuz bu değil.
Şimdi yönetici pozisyonu bir iki yılda veriliyor. Hiyerarşiler yeniden katmanlı hale geldi.
Yeteneğinizin Olduğunu ve Hak Ederek Terfi Aldığınızı Düşünüyorsanız…
Bu iyiye işaret demektir.
Kendinizi göstermeniz, iyi ve doğru işler çıkarmanızla mümkün demektir.
Kariyerinizin başlarında bir yöneticiyseniz, henüz kendinizi tam olarak ispatlamamışsınız demektir. En azından kendinize.
Bu yüzden başarılı olanlar, erken aşamalarda yeni yöneticiler kendi işlerini şirketin farklı katmanlarına gösterme çabasına girerler. Bu doğru bir yaklaşımdır. Farklı katmanlara işlerinizi gösterebilmeniz için iletişimden ve iletişim araçlarının nasıl kullanılması gerektiğinden iyi anlamanız gerekir.
Yaptığınız işi sadece bağlı olduğunuz kişi görürse, bu aşamadan sonra farklı işlere geçmeniz zorlaşır. Günümüz dünyasında şirkete kattığınız faydayı anlatmak ve kim olduğunuzu üst yönetimlere göstermek önemlidir. Özellikle de üst yönetime çok uzak bir katmandaysanız.
Aynı zamanda işleriniz sadece bağlı olduğunuz üst yönetimin değil, tüm üst yönetimin dikkatini çekmeye başlamalı.
Bu aşamaya gelmek bir kaç yılınızı alır. Çünkü işlerinizi hayata geçirmek ve değer katıyor olmalarını sağlamak birkaç seneninizi alır.
Kısaca, aklınızın bir köşesinde ilişki yönetimi ile iletişim yönetiminin nasıl yapıldığına dair bir eğitim almak olsun.
Günümüzde iletişim yönetiminden anlamayanların üst noktalara çıkması çok zor.
Terfi Aldınız ama Kendinizi Bu Pozisyon İçin Yeterli Görmüyorsanız
Eğer yetkinlikleriniz düşükse, önce yetkinliklerinizi geliştirmek için yöneticinizle konuşun.
Gerekli eğitimleri alın.
Teknik eğitimlerinizin yanına mutlaka iletişim yönetimi eğitimi de katın.
Eğer yetkinlikleriniz yerinde ama kendinize olan güveniniz düşükse, o zaman küçük küçük başarılar elde ettikten sonra bu başarılarınızı bir kenara yazın. Kendinizi tebrik edin. Bu başarıyı elde etmenize hangi bilgi ve davranışlarınızın fayda sağladığını düşünün. Bunları da bir kenara yazın. Bunu bir sene boyunca devam ettirin. Kendinize güveniniz düştüğünde, bu defterdeki notlarınızı okuyun.
Yaptığınız şeyleri küçümseme eğilimindeyseniz, yani herkesin yapabileceği şeyleri yaptığınızı düşünüyorsanız, etrafınıza bir bakın ve bu kadar kolay olduğunu düşündüğünüz bir şeyi neden sizden başkası o ana kadar yapmamış bir bakın…
Duygu Durumunuzu Düzenli Kontrol Edin
Bazen başarı elde ettikçe, güç ve yetki sahibi oldukça insanın beyni de değişiyor.
Liderlik psikolojisi alanında çalışan Prof. Dr. Ian Robertson güç insanı sarhoş ediyor diyor. Birçok C-level insanın güç sarhoşu olması ara ara duygu durumlarını kontrol etmemelerinden, güçlü pozisyonlarına ara vermiyor olmalarından bazen de klinik olarak narsisistik kişilik bozukluğu ile yaşıyor olmalarından kaynaklanıyor.
Bu nedenle, haftada en az bir gün haftanızı, davranışlarınızı, olayları değerlendirdiğiniz bir gününüz olsun. İnsanlar yükselmek ister ama yükseldikçe nereden geldiklerini unuturlar. Executive MBA programlarının üst düzey yöneticileri hindistana götürüp fakirler için ev yaptırma gibi girişimlerinin olması bu yüzdendir. İyi bir hayat yaşıyor olmak güzeldir ama başkalarını anlayabilmek için bazen onların yaşamlarını anlamak için onların dünyasına girmek zorundayızdır.
Empati yapmak da hiç kolay değildir. Yoğun emek ve düzenli disiplinli tekrar gerektirir. Herkes empati istiyor ama işine gelmediği noktalarda pek az kimse empati yapmayı becerebiliyor. Empati zordur. Mütevazi bir kişilik gerektirir. Sonradan da öğrenilir ama öncelikle aile terbiyesidir.