Y kuşağının sık sık iş değiştirmesinden müzdarip iş dünyası. Y kuşağını yetiştiren günümüz yönetimleri bu durumu çok iyi anlıyor olmalı aslında. Çünkü yetiştirdikleri nesil onların çocukları… her şeyin en iyisini, en güzelini, en alasını almaya az da olsa şartlanmış bir nesil. En azından üç aşağı beş yukarı durum bu. Beklentilerini bulamayınca, arayışa devam ediyorlar elbet. Seviyorum bu özgür görünümlü ruh halini. Her ne kadar bir yönetici olarak bu tür durumlar bizlere ara ara zor zamanlar yaşatsa da, insan aradığını bulana ya da bulduğunu sanana kadar devam etmeli yolculuğuna… Ben destekliyorum, arayış halinde olan, aradığını bulana kadar vazgeçmeyen bu nesli…
Bu durum iki gelişmeyi beraberinde getiriyor baktığımızda. Birincisi, şirketlerin gelişmesine ve çalışanların istediği değerlerle donatılmış bir kurum kültürünün oluşmasına neden oluyor. İkincisi, birey her ne kadar farklı deneyimlerden geçerse, adaptasyon, öğrenme, olgunlaşma ve başarı daha yoğun oluyor. Sonuçta tecrübelerin hepsi kişiye birşeyler katıyor. Hiç olmazsa bir yaşanmışlık veriyor. Bir şirkette en fazla kaç yıl kalmalı diyorsanız, şuraya bir göz atın.
Her 6 ay ya da senede bir iş değiştirmediğiniz sürece, iş değiştirmek güzeldir. Tadını çıkartın.



4 Comments
Canan Taşkan
Madrid de bu ofiste çalışma arayışım var ama ah ah. olsa buralarda böyle bir yer hic düşünmem-)) seviyorum sizi-)
Melih Bayram Dede
İş değiştirmek güzel de çok abartanlar görüyorum çevremde. Bu da istikrarsızlık görüntüsü veriyor. Hatta iş ararken,”Neden bu kadar sık iş değiştirdin?” sorularıyla muhatap oluyorlar. Bir yere takılıp kalmak da, sık iş değiştirmek de kötü sanırım.
Rüştü
İş değiştirmek, elbette güzel tecrübeler katıyor kişiye, ama diğer iş başvuruları için kabul görecek makul sebepler uydurmak yerine, cesaretle benim o işle veya işyeriyle olan alışveriş kotam doldu yeni ufuklar keşfetmek istiyorum diye bilmeli. İşte o zaman tadına varıyor insan yeni keşiflerin, ama yeni iş her zaman daha yukarı taşımalı kişiyi. Birde iş değiştirmek o kadarda kolay olmamalı hiç olmazsa eski işinizin süresi yıl ile anılmalı.
Erhan
Rüştü, katılıyorum sana, işyeriyle alışveriş kotam doldu tarzı cesaretli sözcükler dökülmeli ve bu savunulmalı.
Ama zekice dökülmeli bu laflar, haklı olduğunuz ustalıkla kabul ettirilmeli.
Sonuçta bu argümanda duygular da mantık da olmalı.
Evet, Canan, bence de. Güzel yer. Müzik olarak da Alan Parsons Project koysalar iş yapılmaz orada.:] İspanya’nın dizayn memleketi olduğunu düşünürsek böyle bir ofis ortamı üretkenlik için cuk oturmuş.
Türkiye mi? Gerek yok Türkiye’de böyle yerlere. Türk için önemli olan şey: Satacaksın arkadaş! :] Dizaynı, geliştirmeyi ve stratejiyi ecnebi yapsın, yazsın, biz satarız. Mağazada satarız, showroom’da satarız, ayağınıza geliriz orada satarız. Satmak da zorundayız, yoksa primsiz geçinilmez. Satış dışında çalışan arkadaşlar da var, onlar da ecnebinin dizaynını, geliştirmesini ve stratejisini kopyalarlar. Ama biz satarız, iki Akdeniz gülümseriz, olay biter. Burası Türkiye.