Okuduğu bölümle ilgili bir iş yapmayan ya da kariyerini 5-10 yıl sonra değiştiren birçok kişi ‘Yanlış Kariyer Seçmişim’ diyerek ah vah ediyor. Sevdiğimiz işi yapmamız, istediğimiz bölümde okumamız önemli ancak bu gerçek, seçimlerimizin zamanla değişmeyeceği anlamına gelmiyor.
Okuduğunuz bölümle ilgili bir iş yapmayı tercih etmiyor olmanız, ille de yanlış seçim yaptığınızı göstermiyor. Psikoloji okuyan bir öğrenci, mezun olduktan sonra psikolog olmayı tercih etmeyebilir. Bir işin içine girmeden neyin bizler için doğru olup olmadığını bilmemiz her zaman mümkün değil. Psikolojiyi severek okuduysanız, bu eğitiminiz size farklı alanda kapılar da açacaktır. Kendi şirketinizi kurabilir ya da şirketlerde iletişim, pazarlama, reklam gibi bölümlerde çalışabilirsiniz. Bu seçimlerinizden bir dönem memnun kalsanız da, 7-8 sene sonra istediğinizin bu olmadığını düşünüp tekrar bir sorgulama dönemine girebilirsiniz. Bu hata yaptığınızı değil, zamanla tercihlerinizin değiştiğinin bir göstergesidir.
Sevmediğiniz bir bölümde okuyorsanız ve bölüm değiştirme şansınızın olmadığını düşünüyorsanız, üniversite eğitiminiz süresince asıl ilgi duyduğunuz alanla ilgili ortamlara katılıp, ek eğitimler alıp, bu alanı koklayabilirsiniz. Makine mühendisliği bölümünde okuyup, pazarlama alanında gönlü olanların fırsatları çok. Gönüllü organizasyonlara katılabilir, üniversite derneklerinde görev alabilir, stajlarını ajanslarda yapmayı deneyebilirler. Böylelikle istedikleri alanda çalışabilmek için gereken ön hazırlığı yapmış olurlar. İş dünyasına girdiğinizde bu alanı gerçekten sevdiğinize ve başarılı olduğunuza inanıyorsanız, 3-5 yıllık iş deneyimi arkasından eğitiminizi bu alanda devam ettirebilirsiniz. Üstelik, mühendislik ağırlıklı bir özgeçmişiniz olduğundan bu sizi rakiplerinizden ayrıştıran bir fırsat da olabilir.
15 yıl boyunca çok sevdiğinizi düşündüğünüz bir alanda çalıştıktan sonra, bu alanda daha fazla çalışmak istemediğinizi de fark edebilir yeni bir arayışa geçebilirsiniz. Hayatta doğru seçimler yapmak önemlidir. Doğru seçimler yapabilmek için bizlere sunulan araçları ve fırsatları değerlendirmemiz de gerekir. Fakat, bu imkanları değerlendirerek yapacağınız seçimlerin en mükemmel seçimler olduğunu ya da olmadığını ancak zaman gösterir.
Kurumsal hayatlarda profesyonel bir yaşam elde ettikten sonra girişimciliğe gönül verebilirsiniz. Girişimciliği deneyip size göre olmadığını fark ettiğinizde yeniden kurumsal hayatlara dönmeyi tercih edebilirsiniz.
Zamanla birlikte beklentiler, yaşamlar ve imkanlar da değişiyor. Bundan 20 yıl önce organik tarım ve ürünleri kimsenin umurunda değilken, bugün geleceğin en popüler alanları arasında yer alıyor. Gıda mühendisliği eğitimi görmüş bir profesyonel kişi 15 yıl kendini gıda sektöründe mühendislik ve yöneticilik yaparken bulduysa, piyasalardaki gelişmelerle birlikte artık hayatını kendi işini kurmuş, doğal ve sağlıklı yaşamı savunan bir yaşam koçu olmaya adayabilir.
Mükemmel seçimler var mıdır? Hayatta hiç kimse ve hiç bir şey mükemmel değil diyorsak, öyleyse seçimlerimiz de o gün ve şartlar altında aldığımız en ‘doğru’ kararlardır.
Peki o zaman neden kendimizi en mükemmel olanı bulmak için hata yapma korkusuna zincirliyoruz? Seçimlerimiz, onları olumlu değerlendirmeyi beceremediğimizde etkisini yitiriyor. Bill Gates, Harvard’da başlattığı Hukuk eğitimini bırakıp, bilgisayarla ilgili iş yapmaya başlıyor. Michael Dell, doktor olmak için yazıldığı University of Texas’dan, kendi işini kurmak için ayrıldı. The Body Shop’ın kurucusu Annita Roddick, bu işe soyunmadan önce restaurant işletmeciliği yapıyordu.
(28 Temmuz, 2009)



15 Comments
Nihan
fatmanur hanım merhaba,
tam da çelişkiler içinde kıvranırken yazınızı gördüm. verdiğiniz örneğe tamamen uyuyorum aslında. makina mühendisliğinden bu sene mezun oldum. fakat gerek yaptığım testlerde, gerekse çevreden aldığım yorumlar ve kendi gözlemlerim sonucunda satış pazarlamaya uygun bir insan olduğum sonucu çıkıyor. ama üniversite yıllarımda herhangi bir kulüpte bu alanla ilgili bir çalışmam olmadı, dolayısıyla bu sonucun doğru olup olmadığını sorgulayacak bir veri yok elimde.
diğer yandan son bir senedir okulla beraber part-time çaışıyorum. çalıştığım firma otomobil sektöründe bir dünya devi ve biliyorum ki yerimde olmak isteyen binlerce genç var. geçtiğimiz aylarda şirket içinde birkaç sınava ve çeşitli mülakatlara girdim ve bunların sonucunca ar-ge departmanında yönetici adayı (mt) olmaya hak kazandım. türkiye standartlarına ve bir yeni mezuna göre çok iyi şartlarda işe başlama imkanım var. ama hayatım boyunca çalışmayı düşünmediğim, çalışsam da kişilik yapımla asla uymayacağını bildiğim bi departman… açıkcası pozisyonun maddi yönü ve statüsü beni cezbediyor ama diğer yandan bir kaç senemi bu alanda geçirdikten ve belli aşamaya ulaştıktan sonra verdiğim emeklere acıyarak sektör değiştirememkten korkuyorum. çevremde kime sorsam sen böyle fırsat kaçmaz diyor. ama ben yine de emin olamıyorum. siz ne dersiniz ?
Seda
Fatmanur hanım ben 4 yıldır IT bölümünde çalışıyorum ama tasarıma merakım var. Bu yüzden geçen yıl yurt dışına gittim, web tasarım yapmayı öğrendim. Ama döndüğümde bu alanda iş bulmakta zorlanıyorum. teknik destek işinde çalışmak beni pek memnun etmiyor ama başka iş de bulamıyorum. 4 yıl aynı işi yaptım ve önüm de kapalı. sıkıldığım gibi ayaklarım geri geri gidiyor artık. web tasarım alanına nasıl geçiş yapabilirim?
Oya
Offff… mükemmel seçimler yok da seçim yapmak çooook zor. e yanlış seçim yapmaktan da korkuyoruz haliyle.
Gökhan
Merhabalar Fatmanur hn.,
Bu yazınız gerçekten çok motive edici geldi bana,tam da bu aralar düşündüğüm bir konuydu çünkü.Ben 2005 yılında İşletme bölümünden mezun oldum.Okul sonrası hep bankacı olmak vardı aklımda hatta 1.5 yıla yakın özel bir bankada operasyon bölümünde çalıştım.Daha sonra hep kurumsal ve büyük reel sektör firmalarında Bütçe Planlama ve Finans deneyimlerim oldu.Fakat aklımda hep Pazarlama alanında çalışmak vardı.Hatta okulda da son senemde Pazarlama ve Muhasebe/Finansman alan seçiminde de epey zorlanıp muhasebe/finansmanı seçmiştim.Ama artık anladım ki mali işler bana göre değil.Hatta en son girdigim telekominikasyon sektörünün en büyük oyuncularında biri olan firmada sırf muhasebe istemiyorum diye çok kısa bir sürede (şartları çok çok iyi olmasına rağman) istifa ettim.
Şu anda 26 yaşındayım,hala gencim ve çok zaman kaybetmeden istediğim alanı yani pazarlamayı denemek istiyorum.Hatta bu alana geçmek için master yapmam faydalı olur mu diye düşünüyorum, olursa MBA mi yoksa uzmanlaşmaya yönelik bir pazarlama programı mı kariyerim açısından daha büyük bir artı olur ? Sizden bu konuda tavsiyelerinizi rica edeceğim.
Bu arada yazılarınızı beğenerek okuyorum ve takip ediyorum.
Sevgilerimle,
engin
yazı için teşekkürler.
Kayhan
Isti budur. Herseyi yanlis mi yaptim diye dusunmekten canimiz cikiyor. mukemmel olmak demek 3 sene once yaptigini bugun yapmak istemiyorsun diye mukemmellik zedelenmiyor. budur. budur. budur.
JJ
yanlış yapmaktan korkan insanlar daha çok kariyer odaklı ve hırslı insanlar olmakta. Bu istatistiksel bir gerçek olamakla beraber uzun yılların gözlemi.
Hırslı kariyerliler hata yapmaktan, yanlış yapmaktan, kaybetmekten ölesiye korkmakta. Başarılı olsalar da kaybettiklerinde feci kaybetmekte
Aksini söyleyen olabilir mi?
Tamkarışık
Bu aralar duymak istediğim sözlerdi bunlar belki…İstemediğim bir bölümden mezun oldum. Diplomamı almaya geçenlerde gittim. Bana bir kağıt parçasından başka birşey ifade etmedi. İçimde hiç coşku yoktu. Bende yeniden össye girdim. Şimdi ise kararsızım. 24 yaşımda yeniden bir üniversiteyi okumaya cesaretim var mı yoksa istediğimi bulmam için illa başka bir bölümde ya da üniversitede okumama gerek yok mu?! O kadar karmaşık ki kafam…
ozan
bence eğer çok istenmeyen bir bölüm değilse üniversitede okunan bölüm ile ilgili çalışmak insanı daha çok mutlu ediyor. çünkü teorik bilgileri pratiğe dönüştürme deneyimini yaşıyorsunuz. ilerleyen yaşlarda boşuna o kadar sene okumuşum demek de var.
Fatmanur Erdogan
Merhaba Nihan,
Anladığım kadarıyla iç güdülerin birşey söylüyor, mantığın başka bir şey.
Üniversite yıllarında pazarlamaya dair birşey yapmamış olmak seni bu alana kaymaktan vazgeçirmemeli. Aynı zamanda, kişilik testlerinden çok hoşlanan bir kişi olarak, hayatımızı bu test sonuçlarına göre yönlendirmenin doğruluğunu sorgulayanlardanım. O yüzden, testin ne dediğini boşver, senin tutkun nerede ona önem ver derim.
Yolun henüz başındasın. İyi bir şirkette Ar GE bölümünde çalışmak yaratıcı bir yetenek gerektirir. Bu yaratıcı yeteneği başarılı kılmak pazarlama ve ikna kabiliyeti ister. Türkiye’de AR GE çok önemli rol oynamaya başladı. Daha da önemli olacak. Eğer şu an elinde bu pozisyondan daha iyi bir alternatif yoksa, geri çevirmek ne kadar mantıklı olur, bunun kararını vermen iyi olur.
ARGE de çalışmak sana şu an tahmin edemeyeceğin bir haz verebilir. Baktın olmuyor, pazarlama alanına geçmek için kolları sıvarsın. Önce belki bir sertifika programı ile bu işin içine girersin, bu tür ortamlara katılırsın (likemind istanbulu öneririm) ardından ARGE deneyimin ve mühendislik altyapının sana şu noktada farkedemediğin tecrübe birikimini pazarlama bilginle birleştirip, farklı alana rahatça kayarsın.
Fatmanur Erdogan
Merhaba Gökhan,
Sadece pazarlamaya geçmek için MBA yapmanın mantıklı bir seçim olmadığını düşünüyorum. Bunun yanısıra birçok profesyonel de MBA’in şart olduğunu düşünüyor günümüzde. O yüzden, farklı görüş alman iyi olur.
Şu noktada MBA’in zararı şu: MBA uzman yetiştirir. Ama pazarlama da uzman olmak için MBA’e gerek yok. Uzmanlık, sertifika programlarıyla da elde edilebilir. Üstelik istediğin derslere yoğunlaşırsın. MBA’de ise gereksiz bir dolu ders almak zorunda kalıyor olucaksın, tonlarca para ve zaman harcıyor olacaksın. Yurt dışında sertifika alıp, üzerine staj da eklersen, gayet rahat kaparsın işi. Bu alanda 5 yıl tecrübe edindikten sonra baktın pazarlama senin istediğin bir alan ama sertifika yetersiz kaldı, MBA düşünebilirsin. O zaman dahi iyi düşün derim, çünkü 5 yıl işin içerisinde sıkı yoğrulacaksın ve MBAin sana ekstra bir bilgi kazandırmama ihtimali çok yüksek olabilir. Bu noktada yönetsel yeteneklerini pekiştirmen pazarlamada daha fazla uzmanlığa gitmenden daha yararlı olabilir.
Cihan
İlginç bir perspektif özellikle ablalarımız ve abilerimiz kariyer değişikliklerini yanlış seçim ve memnuniyetsizlik olarak adlandırırken!
Erhan
Dramatik seçim: Ben mühendislik lisansını lisede edebiyattan nefret ettiğim için seçmiştim. Yağmurdan kaçarken doluya yakalandım.
Pazarlama için yaratıcılık, satış için duygusal zeka edebiyat dersinde mi aranmalı sadece? Türkiye’nin dağlarında, ovalarında ve tarihinde mi?
Bunları sevmiyorsam işletme okuyamaz mıyım yani?
MBA yaptıktan sonra işletme için yaratıldığımı anladım.
Ama lanet olası eğitim sistemi edebiyat, tarih, coğrafya gibi sıkıcı içerikli derslerle işletme lisansı almama engel koydu.
Yanlış seçim yapmadım, yönelimlerim de değişmedi F. Hanım’ın dediği gibi, aptal eğitim sistemi yüzünden dramatik bir seçim yapmak zorunda kaldım ben şahsen.
Böyle durumlar da var.
Hasan Yılmaz
Hayattaki değişkenlerin çokluğuyla zorunlu olan çok yönlülük sonucu yönü sıkça değişen popüler akıntıya kapılmak oluyor bazen de bu seçimlerin yanlış olduğunu sanmak..
halo 4 release date
A pity, but I debate with this information. I do get pleasure from your blog still and may continue to keep moving again for updates.