Ülkede hep bir yetenek açığından bahsediliyor.
İşini bilen de bilmeyen de, yetenekli olan da olmayan da, yeteneğin ne ifade ettiğini bilen de bilmeyen de hep o “yeteneği” arıyor ve nedense bulamıyor.
Mesela ben Kaliforniya’ya her gidişimde, yüksek oranda yetenekli insanın arasında buluyorum kendimi. Öyle böyle değil ama… muazzam bir olay.
Nereye dönsen yeteneğe çarpıyorsun. Oradaki işletmeler de yeteneği gördümü know how’ın değerli ve pahalı olduğunu biliyor. Yani yeteneği ucuza kapatma derdi olmayan ortamlarda yeşeriyor bu yetenekli cevherler.
Türkiye’de de yetenekli insanlar gani gani.
Sorun şurda: Türkiye, yeteneğin kimde olduğunu anlama yeteneğine sahip olmayanların ülkesi. Şirketlerin içinde yeteneği körelmişlere bakarsanız, siz de görürsünüz. Ya da “kardeşim, bu kız ya da erkek nasıl olmuş da bu işi almış” diye sizi hayretlere düşürenlere bir bakın.
Yetenek artık kişiliklerin savaşıdır. Mesela olaya sazan gibi atlayıp, ama ben zaten işe alım yapmadan önce kişilik testi yapıp ona göre işe alım yapıyorum demeyin. Konu daha derin. Soru sorun, araştırın, konuşun, konuşalım.
Aptallığın Kuralları
Tabii herkes yetenekli değil. Bu da bir gerçek. Yeteneği kullanabilme gücü de eşit değil. Bu da bir gerçek.
Ya aptallık?
Yuval Harari, gelecekle ilgili varsayımlarda bulunurken, insanların aptallığını küçümsemeyin diyor. Haksız sayılmaz.
Aptallıklara maruziyet yükseldikçe, bende merak etmeye başladım aptallığın kuralları olabilir mi diye…
University of California, Berkeley ekonomi tarihi prof’larından Carlo Cipolla, 1976 yılında insanlığı tehdit eden en büyük sorunun aptallık olduğunu öne süren bir makale yayınlar.
Cipolla’ya göre aptallar, oldukça çok sayıdalar, irrasyonel insanlardan oluşuyorlar, kendilerine bir faydası olmadığı durumlarda dahi diğerlerine büyük problemler çıkartıyorlar ve dolayısıyla toplumun yaşam kalitesini düşürüyorlar. Cipolla’ya göre, aptalların arasında yok olmamak ve aptalların yarattığı sorunlarda boğulmamak için yapılabilecek tek şeyin “aptal olmayanların çok daha fazla çalışmak zorunda olması”dır.
Cipolla’ya göre şu beş kurala kulak asmak gerekiyor.
1- Aptal insanların arasında bulunma oranınız tahmin ettiğinizden daha yüksektir. Bir insanın ünvanı olması, işi olması ya da iyi okullarda okumuş olması aptallıklarının olmadığı ya da az olduğu anlamına gelmiyor.
2- Bir insanın aptal olma olasılığı diğer karakteristik özelliklerinden bağımsızdır. Yaş, cinziyet, meslek vb bağımsız her kategoride ve populasyonda aptallar vardır.
3- Aptal bir insan içinde bulunduğu kişilere zarar verir ve bu zararının da kendine bir faydası yoktur. Bu tutumu süreklidir.
4-Aptal olmayan insanlar her zaman aptal insanların yarattığı zararın az olduğunu düşünme eğilimindedirler. Aptal insanlarla bir arada olmanın hemen hemen her zaman zarar verici ve maliyetli bir seçim olduğunu unuturlar.
5-Aptal insan, en tehlikeli insan cinsidir. Aptalların baskın olduğu bir toplumda aptal olmayanların çabası ve çalışması aptal olanların yarattıkları zararı kompanse edecek kadar fazla olmalıdır.
Aptal insanları daha iyi anlamak isteyenler için güzel bir kaynak var burada. İnceleyin ve aptallardan uzak durun.