Kaliforniya’da tanıştığım Amerikalı üniversite mezunu 24 yaşında bir arkadaşıma yurt dışından bir iş teklifi gelmişti. Teklifi duyduğumda “wow, muhteşem! Ne zaman gidiyorsun?” diye sordum. “Hmm…Sanırım gitmeyi düşünmüyorum” dedi.
“Ama neden?” diye şaşkınlıkla sordum.
“Arkadaşlarım burada. Üstelik işimi de çok seviyorum.”
Bunu diyen arkadaşım, sommelier olarak çalışıyordu. Yani, lüks restoranlarda şarap servisi yapan garsonlardandı.
“Ayda $5000-6000 arası para alıyorum. Bu yaşta çok keyifli. Yurt dışı beni çekmiyor”
“Garsonluk yaparak bu maaşları nasıl kazanıyorsun?”
“Lüks restoranlarda çalışmanın en güzel yanı bu. Şaraptan anlamak işe yarıyor. Onlara harika bir servis veriyorum, ayrıca şarap bilgimle onları büyülüyorum! Bahşişler genellikle çok yüklü oluyor bu tür ortamlarda. Harika, değil mi?”
Evet. Harika değil mi?
Türkiye’de de sommelier’lik gittikçe cazip bir alan haline geliyor. Türkiye’nin ünlü şarapcılık şirketlerinden Doluca, ABD’de düzenlenen Sommelierlik kurslarını Türkiye’ye uyarlamış. Üstelik programlar ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor ve Turizm Otelcilik mezunlarına yönelik olarak hazırlanıyor.
Yeni bir kariyere ne dersiniz? Ilgilenenler, Doluca programlarını buradan takip edebilir.
One Comment
Çağdaş Gümüş
İnsanın hobisinin işi olması kadar hayatta başka bir lüks olamaz bence. Ama bu tip işlerden haberdar olmak da biraz çaba gerektiyor. Radarlar açık olmalı ama riski de yüksek bence…