Kariyeryolculugu.com. Kariyer ve Yasam Dengesi Uzerine Profesyonel Rehberlik
Içe dönük mü yoksa dışa dönük müsünüz? Bunu anlamak için aslında kişilik testi almanıza pek de gerek yok. Insan hissedebiliyor, ancak bazı kişilik testleri bunun derecesini de size verir. Çok farklı testler almış ve denemiş bir profesyonel olarak, açık ve net bir şekilde “dışa dönük” bir kişiliğim olduğunu testlerle de kanıtladıktan sonra içe dönük kişiliklerin dünyasını öğrenmeye koyuldum. Zira iş dünyası, dışa dönüklere prim verirken, içe dönükleri pek fazla düşünme zahmetine katlanmıyor. Örneğin dünyadaki CEO’lara baktığımızda ezici bir çoğunluğun “dışa dönük” olduğunu görüyoruz. Bir de buna tek yönlü bakış açılarıyla ele alınmış ders notları eklenince, içe dönükler kendini bir garip hisseder oluyor.
Temelde içe dönük kişi enerjisini kendi iç dünyasından almayı tercih ediyor. Dışa dönük kişilerse enerjisini dış dünyadan alıyor. İçe dönük kişi yoğun bir günün ardından enerji toplamak için “çoğunlukla” eve gidip dinlenmeyi arzu ederken, dışa dönük kişi birkaç arkadaşla sohbet etmeyi tercih ediyor.
Ideal olan, gerektiğinde dışa dönük, gerektiğinde içe dönük davranabilmektir. Sürekli iki ekstremde olmak pek de dengeli bir yapının göstergesi olmuyor.
Büyük şirketlerde çalıştığınızda ilginç manzaralarla karşılaşabiliyorsunuz. Her çalışan aynı saatte yemeğe çıkamayabiliyor. Bazen bazıları tek başına yemek yiyerek, kafa dinlemek istiyor (dışa dönük olsa da). Ne de olsa günün yoğunluğu ve yorgunluğu yüksekse, yemek araları kişinin yemekte de iş konuşmaktansa, kafasını dinlendirdiği bir zaman…“Asla yalnız yemek yemeyin” bilgisi eğitimciler tarafından iş insanlarının beynine kazındığından beri, tek başına yemek yemek kişide “acaba nasıl algılanırım” şüphe ve korkusunu yayar olduğu gibi, yanlız yemek yiyen kişiye de “yalnız” olduğu algısını yapıştırmakta önemli rol oynadı. Bundan en fazla etkilenenler içe dönük yapıya sahip olanlar oluyor genelde.
Ben bu öğretiye farklı bir bakış açısı kazandırmak istiyorum:
Canınız istediği zaman tek başınıza yemek yiyin.
Zaman sizin zamanınız.
Ihtiyaç sizin ihtiyacınız.
Yalnız yemek yemek güzeldir, ihtiyacınız buysa…
Aynı iş yerinde sürekli yalnız yemek yeme eğiliminde olan bir arkadaşınız varsa, yanına gidin, birlikte yemek yemeyi teklif edin. Ta ki kişi kendini sizinle rahat hissedene ve birlikte yemek yemek için rahatça yanınıza gelmeyi tercih edene kadar. Hani şu çok meşhur “takım oyuncusu olma” becerisi var ya. İşte, en iyi böyle takım olunur.
Yalnız yemek yemeyin sözünün altında genelde çevrenizi genişletme fikri yatar. Bu da fena fikir değil, çevrenin geniş olması güzel ve faydalıdır. Ancak, yemek zamanı network yapmak için tek zaman değildir. Tek ortam da değildir.
En iyi network, iş ürettiğiniz zaman yapılır. En iyi network, dost olduğunuzda, karşınızdakine karşılıksız fayda sağladığınızda oluşur. Tek başına yemek yiyen çalışma arkadaşımızı yalnız bıraktığımızda değil…
Geleceğin ve günümüzün yöneticilerinin içe dönük kişilikleri daha iyi anlamalarının önemli olduğuna inanıyorum. Zira, her zaman dediğim gibi “eğitilmiş algılar” eğitilmiş beyinlerle mümkündür.
photo credit asianbabies.com

