İsminizi google’ladığınızda hakkınızda veri çıkıyor olması artık neredeyse “yaşıyor” olduğunuz anlamına geliyor. Hakkınızda hiç bir bilginin online ortamda bulunmaması “önemsiz” olduğunuz algısını da kuvvetlendiriyor. Aynı önemsizlik, hakkınızda negatif bilgi olduğunda ya da görüntü kirliliği olduğunda da geçerli.
İş dünyasının içindeyseniz ve hakkınızda çıkan bilgi sayısı yok denecek kadar azsa o zaman söyleyeceklerime kulak verin.
Hangi durumlarda online görünürlük fayda sağlar?
1. Kariyerinizde yükselmek istediğinizde…
Görünürlüğü olanlar, daha çok sevilen ve beğenilen insanlardır. Örneğin araştırmalar bir ürün reklamını en az 7 kere gördükten sonra elimizin satın almaya gittiğini gösteriyor. Diğer taraftan, sık gördüğümüz ve görüştüğümüz kişilerle daha yakın dostluklar kurabiliyoruz. İş ortamında daha sosyal olanlar, yani görünürlüklerini yüksek tutanlar, yükselenler oluyor. Artık internet çağındayız ve görünürlüğünüz bu platformda yükseldikçe beğenilme ve uzmanlığınızı gösterme imkanınız da artıyor.
Online ortamlarda yaptığınız başarılı ve etkin çalışmalar, hakkınızda olumlu düşüncelerin oluşmasına sebep olur. Network’ünüz artar ve refere edilme olasılığınız yükselir. Bunun en güzel yollarından biri blog yazmaktı.
21-35 yaş arasının online görünürlüğü ve uzmanlığı yazdıkları bloglar sayesinde ortaya çıkıyor. X jenerasyonu ve ilerisi çoğunlukla bu mecraları kullanmadan, geleneksel yöntemlerle iş yapmaya devam ediyor. Eğer iş dünyasında etki alanınız kuvvetliyse, sosyal mecraları kullanma oranınız düşük olsa da size kısa vadede pek birşey kaybettirmez. Ancak uzun vadede rakipleriniz yanında sönük kalmanıza neden olacaktır. Hem etki alanınız düşük hem de görünürlüğünüz yoksa, o zaman şimdiden sosyal medya ile haşırneşir olmaya bakmak iyi olur.
Pew Internet’in yaptığı bir arştırmaya göre (Aralık 2010) blog yazarlarının yaş ortalaması yükselirken, blog okuyanların yaş ortalaması düşmekte. Bu bir anlamda gençlerin bilgi ve tecrübe edinmek için daha bilgili ve tecrübeli olanlardan faydalanmak istediklerini gösteriyor. Aynı zamanda gençlerin Twitter ya da Tumblr gibi mecraları kullanmayı tercih ettiklerini, yani yazmaya ve araştırmaya pek de sabırları yok. Pew’ın yaptığı bir diğer araştırma, sosyal mecraları kullanan Y jenerasyonunun toplumla daha barışık yaşadığını da ortaya koyuyor. Bu da onların sosyalleşebildiğini ve görünürlüklerini yüksek tutabilme konusunda ki becerilerini gösteriyor.
2. Networkünüzü genişletmek istediğinizde…
Sosyal mecralarda olmanın en temel amacı network kurmaktır. Görünürlüğünüz nasıl tanınmak istediğinizle paralel olduğunda, iş bulmanız, iş geliştirmeniz, yeni iş ortakları bulmanız daha mümkün olur. Beğendiğimiz, güvendiğimiz, fayda gördüğümüz kişilerle bir arada olmayı ve onlarla iş yapmayı tercih ederiz. Bu yüzden sosyal mecralarda –doğru şekilde- bulunmak iş potansiyelinizi artırır.
Peki, nasıl bir görünürlük?
Sosyal mecralarda nasıl bir görünürlüğünüz olduğu, bu ortamlarda hangi çalışmalarınızla nasıl yer aldığınızı aynı zamanda nasıl tanındığınızı ortaya koyar. Bu yüzden hangi konularda hakkınızda ne bilinmesini istiyorsanız, ona göre davranmanız faydalı. Acıtan kariyer hataları yapanlar, facebook’a yerleştirdikleri mayolu resimleriyle kişisel algılarını zedeleyerek iş tekliflerini kaçıranlar oluyor. Bir de Brian Solis gibi bilgisini online platformlara doğru aktararak ve bu platformları doğru kullanarak başarı elde etmiş isimlerle dolu.
3. Kurumunuzun Liderlik Iletişimini yapmak istediğinizde…
Türkiye’de 35 milyon internet kullanıcısı var: Avrupa 5.si konumundayız. Kullanıcıların %15’i online alışveriş yapıyor. E-ticaret hacmi 2009 yılında 10 milyar TL iken 2011 ilk çeyreğinde e-ticaret hacmi 4.8 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamlar online mecraların değerini giderek artırıyor. Aynı zamanda basılı kitapların 5 yıl içerisinde yok olacağı öngörülüyor, çünkü herşey dijitale dönüyor.
Liderlik iletişimi çok boyutlu bir alan olmakla birlikte kurumunuzun ve kurum liderlerinizin online mecralarda ki görünürlüğü kısa bir süre içinde kurumunuza marka değeri katan en önemli kriter olacak. Bu yüzden kurum liderleriniz durumun farkında değilse, sizler liderlerinizi nasıl konumlamak gerektiğini, kurumunuza kimleri neden çekmek istediğinizi iyi belirleyin.
4. Girişimci olmaya karar verdiğinizde…
İş alanınızda neden diğerlerinden daha iyi olduğunuzu ve daha güvenilir olduğunuzu göstermenin etkili bir aracı sosyal mecralar. Özellikle uluslararası işler yapıyorsanız, online görünürlük size iş potansiyeli yaratır.
Tom Peters, markaların birbirinin neredeyse aynı olduğu bu dönemde, bireylerin markaları yüceltmekte fark yaratamaya başlayacağından bahsediyor. Girişimci olduğunuzda ürün ve hizmetlerinizi pazarlarken tanınıyor olmanız, o ürünü tanıtmanızda büyük fayda sağlar. Tanınmak için çok çeşitli yollar var ancak günün sonunda sizi daha yakından tanımak isteyen biri mutlaka isminizi google’layacaktır.
Örneğin Amazon.com kitabevi piyasasını yerle bir etti. Geleneksel kitapevleri olan Barnes & Nobles ve Borders teker taker kepenk indiriyor.
Yani Internet öyle bir gelişiyor ki yakında hayatımız tamamen dijital olacak. Nostaljiyi sevenler için pek sevimli bir haber olmasa da durum öyle. Bakın, yakın bir zamanda Google yeni bir servis hizmete soktu. Ismi “What do you love?”. Siteye girdiğinizde ne seviyorsanız yazıyorsunuz. Ben “piyano” yazdım. Sonuçlarında, farklı bir çok konuda piyano ile ilgili bilgileri tek bir yerde toplayan bir sayfa çıktı. Süpermarket mantığıyla benzerlik gösteriyor.
Cisco’nun verilerine göre, 2013 yılında Internet içeriğinin %90’ının video olacağını öngörüyor. Ses ile çalışan arayüzler ve dokunmatik ekranlar klasik klavyelerin yerini alacak.
Gelecekte hayatımız tamamen dijital olacak. Öyle ki, karşınızda duran birine baktığınızda üzerinde kişi hakkında online ortamlarda yazılan ifadeleri görebiliyor olacaksınız. Böyle bir dünyaya doğru gittiğimize göre, online görünürlüğünüzün olmaması için bir sebebiniz var mı?
5 Comments
Nihan
sitenin yeni tasarımı çok daha hoş olmuş.
Buyruk
Bu konuya zaten değer verip hali hazırda vakit ayırıp yatırım yapıyorum. Ve evet tasarım, bence de şık duruyor. Güle güle kullanalım. 🙂
Fatmanur Erdogan
@Nihan ve Burak, tesekkur ederim.:))
Duygu Özen
Yine nefis bir yazı 🙂 Ancak bir noktayı tam olarak anlayamadım. Facebook; bireysel olarak “istenilenin” paylaşıldığı bir platform. Bir kişi mayolu fotoğrafını paylaştığı için neden işe alınmasın çok fazla anlayamadım. Ben bunun dışında en çok; gittiği havuzun, 5 yıldızlı otelin 5 yıldızının fotoğrafını çeken kişilere kızıyorum 🙂 Ben de bunları işe almam sanırım.
Tahir Yildiz
Cok guzel cok akici bir yazi, tebrikler 🙂