Steve Jobs’ın vefatı dünyayı yasa boğdu.
Twitter isadL mesajlarıyla doldu.
Yıllardır ofisimde asılı duran tek bir yazı vardır. O da Steve Jobs’ın “Stay Hungry Stay Foolish” başlıklı Stanford konuşma metni.
Jobs, insanlığa dokundu. Insanlara dokundu.
Hayat alışkanlıklarımızı, yaşam biçimimizi, müzik dinleme şeklimizi, telefon kullanma sebeplerimizi bize hep o gösterdi.
Jobs, danışmanlarla çalışmayan, pazar arştırması yaptırmayan, kafasının dikine inandığı yolda giden biriydi.
Hayalleri, hırsları, merakları, tutkularıyla yaşamının son damlasına kadar zevk aldığı, sevdiği, keyiflendiği işiyle haşır neşir olmayı tercih etti.
Steve Jobs gibileri dünyaya çok fazla sayıda gelmiyor olsa gerek. Ama hepimizin içinde onun gibi hissettiğimiz konular var. Bizi ateşleyen, tetikleyen ve harekete geçiren konular, insanlar, olaylar.
56 yaşında hayata veda eden Jobs, 2011 yılı standartlarında “erken ayrıldı” sanki aramızdan.
Yaşamı dolu dolu yaşamak,
Kariyer endişeleriyle kafayı bozmamak,
Insana ve insanlığa dokunmak,
Hayallerimizin peşinden gidebilecek cesarete sahip olmak,
Cesareti aksiyonla buluşturmak,
…hayatı ilginç, heyecanlı ve yaşanılır kılıyor.
Yaşamınıza hareket katmayı, sürekli güvenli yaşamaktansa bazen hesaplanmış riskler alabilmeyi seçebilmek özgürlüktür.
Insanların hakkınızda ne düşündüğü ya da düşüneceğinden çok hayatınız hakkında siz ne düşünüyorsunuz, buna biraz kafa yorun.
Yarın olmayacakmış gibi değil, yarın her günden daha güzel olacak düşüncesiyle yaşayın.
Steve Jobs’a sevgilerle…
One Comment
Mehmet Ortaç
Steve Jobs iyi bir pazarlamacının nasıl olması gerektiğini anlatan bir insan aslında. Halktan biri gibi, halkı iyi tanıyor… İnsanların ihtiyaçları nelerdir iyi biliyor. Bizim pazarlama insanlarımız gibi plazalarda, İstinyepark’ta ya da Kanyon’da yaşamıyor. Halkı tüm unsurları ile iyi anlamaya çabalıyor. işte bu yüzden danışmanlara ihtiyaç duymadı. Bu yüzden herşeye meydan okudu. Çünkü tüketicisini iyi tanıyordu…