İş bulmak ve kariyer yapmak kolay bir süreç değil.
Zeki, başarılı ve işini bilan insanların kolay iş bulduğu ve hızlı kariyer yükselişleri olduğu da bir şehir efsanesi.
Neden mi?
Başarılı insanların hikayelerine baktığınız zaman istedikleri yere gelmenin hiç de kolay olmadığını görürsünüz. Birkaç sene önce Marka konferansına Sir Bob Geldof geldi. Meşhur olmadan önce nasıl beş parasız olduğundan, Kanada’da bir müzik dergisinde editörlük yaptığından ve yasadışı yani izinsiz Kanada’da çalıştığından nasıl ülkeden dışarı atıldığını ve Irlandaya dönerek hayatını yeniden kurmak zorunda kaldığını anlattı.
Acun Ilıcalı, Platin dergisine verdiği ropörtajda, lisede nasıl haylaz bir ögrenci olduğundan, iş dünyasına tanıdık vasıtasıyla şans eseri başlamasından ama 8-5 hayatında nasıl zorlandığından ve kariyerinin futbol haberleri sunarken kurduğu ilişkilerin başarılı olduğunun farkedilmesiyle başladığından bahsetti.
Steve Jobs, kurduğu şirketten atılışını ve tekrardan ayaklanışını Stanford mezuniyet töreninde yaptığı müthiş konuşmasıyla tekrar bizlere hatırlattı.
İş bulamıyorsanız, kariyerinizin ne yöne gittiğinden emin değilseniz, işinizden memnun değil ama yeni imkanların da henüz açık olmadığını düşünüyorsanız, yanlız değilsiniz. Hayatta birçok insan benzer dönemlerden geçiyor. Birkez değil, birçok kez. Yukarıda verdiğim örnekteki kişilerin başarı sahibi olmalarında birçok etken var. Bunlardan biri azimli olmaları ve istediklerini bulmak yada istediklerine ulaşmak için yılmadan hareket etmeleri. Daha iyisini başarmak için sürekli bir arayış ve gelişim içerisinde olmaları. Hayatta deneyimlere açık olmaları ve imkanları değerlendirmeleri…
Başarısına özendiğiniz birçok insanın elde ettikleri başarılar, uzun yılların çabalarına dayanıyor. Bir gün siz de kendi başarı hikayenizi anlatıyor olacaksınız ve o hikaye bugün anlattığınızdan farklı olacak, çünkü geriye dönüp baktığınızda hayatınızı daha farklı bir gözle değerlendirebiliyor olacaksınız…
3 Comments
Uğur Özmen
İşte bir tane daha “doğru” yazı. Eleştirim yok, desteğim çok…
Ama bazı ufak eklemelerim de eksik değil… “Kariyer” yapmalı mı? “Arayış İçinde Olmak, Hayatımızın En Güzel Yolculuğunu Yapmak Gibi Birşey” yazısında söylenen daha da doğru… Yarın dünyanın ne yöne gideceği belli değil. Senin ne isteyeceğin, önceliklerinin ne olacağı, o gün – o an – teklif geldiği zaman ne düşüneceğin belli değil.
Biraz salınmaya bırakmalı insan kendini. Yaş 35 – 40 olmadan, öğrenme sürecinde olduğunu kabul etmeli… “Ben oldum” dememeli… (Değil mi ki daha yarısında bile değiliz ömrün…)
Üzerine ödeme yapacağına, sana para da veriyorlarsa öğrenmen için; sen öğrenmeyi biliyorsan – arada derede bilgini artırabiliyorsan – kendine bir “uzmanlık” daha ekliyorsan…
Elbette kariyer yapmak ZAMAN istiyor… ZAMAN = sabır; ZAMAN = öğrenme arzusu; ZAMAN = iştah; ZAMAN = “ben daha olmadım” diyebilme; ZAMAN = dem (hani çayın demlenmesi gibi); ve nihayetinde, ZAMAN = keyif…
Ender
Şimdilerde kaç üniversite mezunu kariyer için zaman diyor acaba:) Okul bitince hemen bir şeyler olsun istiyor tabi bunun için çaba sarf eden kendini geliştiren az sayıda insan var. Aynı vodafone reklamı gibi olmadıysa başka bir geyiğe!
Asli
Kariyer zaman istiyor bencede. Uğur beyin söylediği “kariyer yapmalı mı?” sorusuna cevabımsa, zaten insan belli bir çizgide gidiyorsa kariyeri oluşuyor diye düşünüyorum. o yüzden isteyerek veya istemeyerek kariyer oluşuyor gibi geldi bana:) İşin zor kısmı ise, çalışmaktan sıkılmak! Insanlar bir işte çalışmaktan sıkılınca ne yapıyor? Herkes kaderine boyun eğip aynı işte çalışmaya devam mı ediyor acaba?