Pazarlama ve İletişim alanında bir kariyer yapmak istiyorsanız, teknolojik gelişmeleri iyi takip ediyor olmaya ve uygulamaya bakmak gerekiyor. Türkiye’deki işletmeler her ne kadar olayları bir 15 sene kadar geriden takip ediyor olsa da, bu alanda tecrübeli ve eğitimliyseniz, bugün hem aranan elemansınız hem de fiyatınız yüksek! Benden söylemesi.
Önünüze birkaç soru atmayı istiyorum. Değerlendirmenizi kendiniz yapasınız diye…
Düzenli olarak kaç tane dergi takip ediyorsunuz? [Dergileri takip etmek, sektörün eskilerinin neler düşündüğü, neler aradığı, neler konuştuğu ve trendlerin nerelerde olduğunu anlamak için faydalı.]
Gelişen online iletişim araçlarının nasıl çalıştığına ne kadar hakimsiniz?
Web 2.0 döneminde web sitelerine hala ‘Internet siteleri’ diyen gruptan mısınız? Bloglar, vloglar cirit atarken, siz hala sadece ‘blog takip eden’ ama aktif işin içine girmeye vakti olmayanlardan mısınız?
Online kommuniteler kurmayı hiç denediniz mi? Social media dediğimizde ne anlıyoruz?
Affiliate marketing nedir ve nasıl işler biliyor musunuz?
Domain name nedir ve nasıl tescil edilir hiç denediniz mi? Web hosting nedir, aldığınız domain’in üzerine nasıl web sitesi kurarsınız biliyor musunuz?
Online pazarlama yöntemleri nelerdir? Örneğin SEO, Viral Marketing, permission marketing gibi artık eskimiş tanımlara aşina mısınız? Web’de reklam döngüsü nasıl işliyor? Altyapısı nasıldır? Biliyor ve anlıyor musunuz?
Davranışsal hedefleme ile ilgili neler biliyorsunuz?
İş başvurularını sürekli ‘muhteşem kurumunuzdan çok şey öğreneceğime eminim’ diye başlayan veya bitirenlerin iş dünyasına adım atmasının pek mümkün olmadığını tekrar hatırlatmak isterim. Şirketler sizi eğitebilmek, deneyim kazandırabilmek için işe alım yapmazlar. Siz kendi eğitiminizi kendiniz alırsınız, yapabileceklerinizi şirketlere ispat edersiniz. Şirketler sizde bir ışık gördüğü için, şirketlerine bir değer kazandırabileceğinize inandıkları için işe alır ve maaş verir. Yetenekli ve başarılı elemanlarının eğitimlerini destekler.
Pazarlama ve iletişim dünyasındaki profesyonellerin bu alanlarda hem yeterli bir eğitime ve dolayısıyla da fazla bir tecrübeye sahip olmadığını bilmenizi isterim. Yani, bu alanda kalifiye eleman açığı çok büyük… Üniversiteden bunları öğrenmeden mezun olmayın. Mezunsanız, işten arta kalan zamanlarınızda kendinize yatırım yapın. Bu konularda canavar gibiyseniz, yolunuz açık. Değilseniz, bugün bir kursa yazılmanızı tavsiye ederim. Hatta mümkünse Kaliforniya’ya, internetle ilgili tüm gelişmelerin kalbinin attığı mekana yol almayı denemenizi öneririm. Bugün alacağınız cesur kararlar, yarınınızı daha sağlam şekillendirebilir.
13 Comments
Fatmanur Erdogan
Bu arada web 3.o konusundaki tanimlamalari, gelismeleri de takip edebilirsiniz.
http://impl.emented.com/2008/04/20/web-30-the-semantic-implicit-mobile-or-distributed-web/
http://www.roughtype.com/archives/2006/11/welcome_web_30.php
http://www.readwriteweb.com/archives/on_web_30.php
http://www.readwriteweb.com/archives/eric_schmidt_defines_web_30.php
Çağdaş Gümüş
Almam gereken baya bi yol var:(
Eren Kumcuoğlu
Bu konulardan hiçbirisi üniversite’de lecture olarak okutulmuyor!
Ben bir üniversite için bu konularda kapsamlı bir program outline’ı hazırladım ve ders vermek istedim ancak akademisyenler tarafından reddedildim (sakalım yok diye herhalde!).
Gerçekten de kalifiye eleman sayısı çok çok az. Herşeyi bildiğini sananlar ise dolu!
Tuhaftır ki, o kuru kalabalık sizin ne bildiğinizi gördüklerinde çil yavrusu gibi dağılıyor ya da sizi çemberin dışında tutmaya çabalıyorlar. Gerek akademik hayatta gerekse de kurumsal hayatta böyle sanırım…
Herkese, içinde değişim rüzgarlarına karşı direnen insanların olmadığı, yenilikten korkmayan komplekssiz kimselerle çalışılan kurumlarda kariyer fırsatları diliyorum =)
Fatmanur Erdogan
Merhaba Eren,
Girişimini tebrik ediyorum. Bana kalırsa başka üniversiteleri de denemende fayda var. Hangi üniversitenin akademisyenleri daha açık fikirliyse, o üniversite kazanıyor olacaktır.
Demet Cilingir
Eren’e katılıyorum. Üniversitelerimizde bunları anlatan dersler yok. Bilen hocalar var mı o da belirsiz. Varsa neden gündeme almazlar o da başka bir konu.
Asli
Yöneticim keşke kursa yollasa:( ama pek zor duruyor.
Theblognote
Sanırım bu konuda şanslıyım, işletme mezunuyum pazarlama iletişimi masterım var ve şu an da online pazarlama uzmanıyım, aktif blog yazarıyım, social network’leri verimli kullanıyorum,aynı zamanda Google Adwords Professional’ım, linkedin sayesinde yurtdışından SEM SEO profesyonelleriyle neredeyse 2 günde 1 sesli görüşme yapıyorum:)
İnternet pazarlaması alanında bizzat denemediğim çok az yöntem kaldı,ve bu sektörün büyümesini izlemek gerçekten çok zevkli.
Herkesin işi olmasa dahi bu alanlarda bilgisi olması büyük avantaj, kesinlikle Eren’in dediği gibi ders olarak verilmeli üniversitelerde, ben de Eren gibi bunun teklifini yaptım sevdiğim hocalarıma ama biraz daha zaman var sanki,dediğiniz gibi okullarda ki kemikleşmiş eski yapıyı kırmak çok zor bir şey.
Yazınız için çok teşekkürler
Aylin
Harika bir yazi olmus. Ozellikle, muhtesem kurumlardan cok sey ogrenmeyi planlayanlar tespitin cok dogru olmus:)
Çağdaş Gümüş
Kafama takılan bir konuyu sormak isterim. Kariyer olarak üst seviyelere gelmiş kişilerin izlediği yolların ortak bir noktası var mıdır? Bir kişinin bu dedikleriniz veya burada geçmeyen bir çok konuda donanımlı olması onun yükselmesini garanti eder mi? Bence hayır. İnsanın kendi yeteneklerini ve bilgisini pazarlamasının yolu nedir?
Fatmanur Erdogan
Insanın kendi yeteneklerini ve bilgisini pazarlamasının yolu nedir? Bana kalırsa, “visible” olmaktır. Yani görünür olmak. Yaptıklarını etkileşim halinde olduğun kişilerin ve etki sahibi insanların öğrenmesini sağlamak. Birşekilde ortalıkta olmak!
Konuya pazarlama açısından bakacak olursak, bir ürünü 1 defa tüketiciye göstermek yeterli olsaydı, pazarlama iletişimi için milyonlar harcamaya gerek olmazdı.
Dilara Kos
Fatmanur hanım merhaba,
Ben de online satış yapmak istiyorum ancak teknik altyapıyı kurmak benim gibi teknik konulardan anlamayanlar için çok yorucu. Ne tavsiye edersiniz?
Pingback: Hedef Türkçe - Yabancı kelimeler 18 Temmuz 2008
Pingback: devry