Hayatımın büyük bir çoğu pazarlama üzerine okuyarak ve çalışarak geçti.
Coğu pazarlama uygulamalarının benim kişisel değerlerimle pek de uyuşmadığımı farketmem, ilk defa Singapur’da çalıştığım yıllarda oldu. İngiliz bir arkadaşla sohbet ediyordum, insanların şu “pazarlama aşkına” tüm değerleri ayaklar altına nasıl alabildiklerine hayret ediyorduk. (O dönemde Singapur’da ilginç kampanyalar vardı. Ornegin, daha akilli Singapur nesilleri yetişsin diye üniversite mezunlarının üniversite mezunlarıyla evlenmesi teşvik ediliyordu. )
Herşey başarılı bir kampanya hazırlamak içindi. Ne sattığın ve nasıl sattığını fazla düşünmeden, tek amacı satışları artırmak olan, ya da politik çıkarlara hizmet eden, bilinci sadece bilinçsiz salt başarıya odaklanmış bir grup insandı bu pazarlama profesyonelleri sanki.
Bazen bakıyorum hayatı pazarlama olan yatıp kalkıp pazarlama ve reklam kampanyaları rüyalarında gören, pazarlamadan başka bir şey düşünemediğini söyleyen pazarlama cadılarına… Obsesif bir ruh hali sanki… Etik çalışma prensipleri hakkında hiç kafa yoruluyor mu merak ediyorum bazen. Yoksa, onlar pazarlamanın etiği olmaz diyenlerden olabilir mi?
Bugün okuduğum bir yazı bana bu eski günleri hatırlattı.
Herşey başarı, doyumsuz bir tatmin duygusu, para ya da hırs için olduğunda zararı büyük oluyor. Düşünmek gerekiyor, yaratırken sorumluluk hissetmek gerekiyor. Su aşk hali zaten hafif delilik hali biliyorsunuz:) aşkınız yaratıcılığınızı körüklesin ve bir yandan da mantığınız başarı elde ederken bu dünyaya nasıl fayda sağladığınızı da düşündürtsün. Sorumluluk dediğimiz şey bireyde başlıyor. Yarınlara güzel bir dünya mı bırakmak istiyoruz? Bunun için kampanyaya gerek yok! Yeter ki her birimiz sorumlu bir dünya vatandaşı olduğumuzu hatırlayabilelim…
3 Comments
misafir
Zaytung.com sitesi içeriği gerçek olmayan, kişiler tarafından oluşturulan mizahi bir sitedir.
Kaynak olarak vermişsiniz ancak bilmiyordunuz herhalde, yani ortada yazı da geçtiği gibi bir durum yok, tamamen hayal ürünü 🙂
Yorumumu yayınlamayın lütfen, sadece hatırlatmak istedim
Başarılar
Serhat Sine
🙂 kariyeryolculugu.com Punked !
Ergin Murat
“Ne sattığın ve nasıl sattığını fazla düşünmeden…”
Bu şuna benziyor: Şimdilerde HES projeleri durduruluyor. Ama X şirketi benim projem hükümetin koyduğu kurallara uygun yoksa ben de projeye karşı duran halkın yanında yer alırdım diyor.
HES projeleri sadece karbon salınımına bakılarak yeşil ve sürdürülebilir enerji üretim projeleri arasında yer aldı çünkü uzunca süre. Ancak sadece bu açıdan bakmamalı yan etkilerini de düşünmeliyiz. Deredeki doğal hayatı olumsuz etkilediği gibi tarımı da etraftaki canlı hayatını da olumsuz etkiliyor. Köylüyü hem ekonomik açıdan hem de kaynaklarını yok ederekten vuruyor HES projeleri uzun vadede.
Yani şimdi bu X şirketi ve diğerleri etiği bir yana bırakıp sırf hükümetin koyduğu kuralları uydurdum ben diye fırsat elde etmek istiyor 🙁 ne yazık ki. Ne satacakları belli; ‘elektrik’ ama nasıl satacakları sorusu ne yazık ki bir çok kayıp (tarım, hayvan, doğa, insan,…) içeriyor.