New York.
Hayatın hızlı aktığı bir şehir. Fazla insan, fazla imkan ve fazla rekabetin olduğu bir ortam.
Imkanların yüksek olduğu yerlerde insan kendini daha özgür hisseder. Ama asıl özgürlük, durum ve şartlar ne olursa olsun imkanlarınızı yaratabileceğinize inanmaktır.
Kendinizi ne zaman özgür hissedersiniz biliyor musunuz?
Hayatınızın kendi içsel kontrolünüz altında olduğuna inandığınızda. Yani kendinize inandığınızda. Yani gücünüzü kendinizden aldığınızda. Yani etrafınızdaki “control freak” olarak adlandırdığımız kişilerin hayatınıza etkisini minimize ettiğinizde; kendi bildiğinizi okuma cesareti gösterebildiğinizde, öğrenmeye devam ettiğinizde; kendinizi geliştirmek için çabanız olduğunda; mükemmel olmadığınızı kabul ettiğinizde; mükemmel olmanızı emreden ortamlardan etkilenmediğinizde. Yani gücünüzü kendinizden aldığınızda.
Çalıştığınız ortamdan memnun değilseniz, her gün işe bir gün öncesinden daha huzursuz ve mutsuz gidiyorsanız, hayatınızın kontrolünü yavaş yavaş yitiriyor olabilirsiniz.
Kontrolünüzü geri kazanmak için imkanları farketmeye başlamanız gerekir.
Farketmek demek gözlerinizi açıp, imkanların neler olduğunu görmeye çalışmak demektir.
Özgürlüğünüzü geri kazanmak için bulunduğunuz ortamdan hemen ayrılmak zorunda değilsiniz ama içinde bulunduğunuz ortamın toksik yapısından kurtulmak için aktif rol almalısınız.
Yani, hayatın kontrolünüzde olduğunuzu hissettirecek çalışmalara el atmak ve bunu sürekli hale getirerek, her gün o konuda birşeyler yapmanız gerekir.
Gücünüzü kendinizden aldığınızda, özgür olduğunuzu da hissedersiniz. O zaman, ister New York, ister Istanbul, ister Mozambik’te yaşayın, özgürsünüzdür.
Neden özgür olmak önemli peki?
Hayatı hem iyi yaşayabilmek hem de hayatın dayanılmaz olduğunu hissettiğimiz zamanlarda devam edebilecek gücü kendimizde bulabilmek için…
—–
Blogda yayınladığım Tim Brown’ın “Creativity and Play” konuşmasının özgürlükle ne ilgisi var sizce?
5 Comments
Ekrem Hk.
Bir an New york’u, İstanbul’u düşündüm de, acaba imkanların fazla olduğu yerlerde insan daha mı özgürdür? İnsanlar onlarca katlı yerlerde kendinilerini bir nevi gönüllü hapse mahkum etmiyorlar mı? Asıl özgürlükten mahrumiyet bu değil midir?
Fatmanur Erdogan
Gönüllü ve isteyerek büyük şehirde yaşıyorsan seçim senin demektir.
Dila L.
Keşke bahsettiğiniz kadar kolay olsa özgürlük, sevmediğiniz, her sabah isteksiz gittiğiniz işinizden vazgeçmek. Evli, çocuklu olunca bir de üstüne bir sürü borcunuz olunca maalesef özgürlüğü çoktan unutuyorsunuz.İşimi hiç sevmiyorum, iş yerindeki insanları da ama bu maaşa da çok ihtiyacım var ve işin kötüsü bulunduğum bu küçük ilçede bundan daha iyi kazanabileceğim bir iş de yok. ha çok da kazanıyorum sanmayın 1,500TL maaşla çalışıyorum.
Korhanerdem Erdem
Çok daha fazla kisinin okuması gereken bir yazı olmuş, harika öneriler.
consulturk
Neden özgür olmak önemli peki?sorunuza yanıtım ” BEN olmak” dır…
**********************
Ben Olmak ya da !
Ben farklı bir şey söyleyebiliyorsam
farkı olduğumu hissedebilirim ancak
Düşünmek için dağlara çıkmalı yada ormana dalmalı
Beni bağlayan ne varsa tipleştiren
onlardan kolayca vazgeçebilmeliyim
kesilmiş tırnaklarım,dökülmüş saçlarım yada ölmüş deri hücrelerim gibi.
her gün yeni doğan güneş gibi yeniden ısıtmalıyım tüm bedenimi
yenilenmeli,
yeni insanlarla tanışmaya
yeni şeyler öğrenmeye açık olmalı
tazelenmeliyim her sabah
fikrimin ince gülllerinin tomurcuklanması için
köklerimi olabildiğince derine
dallarımı da göğe uzatmalıyım
bir sekoya ağacı gibi.
dik durabilmek için farkında olabildiğini fark ettirmen gerek
her şeye rağmen
ben olmak daha zordur biz olmaktan
her zaman
her yerde
özgür olmanın bedelini ödeyen “1”ey olur,diğerleri ise psy nin gangam style 1 000 000 000 kere seyreden tip