Gelişen Internet teknolojilerinden anlayanlar. Nokta.
İletişim tarzımız web 2.0 ile birlikte tamamen değişti. Eski nesil bir yöneticiyseniz ve değişime adapte olamıyorsanız, hatta değişimin ne yönde olduğunu fark edemiyorsanız, iletişim ve pazarlama alanında yaptığınız kariyerinizin sallantıda olduğunu söyleyebiliriz. Yeni nesil bir yöneticiyseniz, gelişmelere hızlı ayak uyduran ve değişimi teşvik edenler arasındaysanız, yolunuz tamamen açık.
İletişim alanında kariyer yapmak istiyorsanız, ilk önce meraklı olmaya bakmak gerek… Ondan sonra da zamanı iyi takip edebilenlerden olmaya bakmak lazım. Web 2.0 devri kapanıp neredeyse web 3.0 dönemine giriyoruz ama birçokları hala web 2.0’nun ne demek olduğunu yeni öğrenmeye başlıyor. Bir facebook kullanıyor ama ardında yatan iletişim psikolojisini göremiyor. Web 2.0 sadece facebook ya da bloglar olarak görülebildiği gibi nasıl kullanılması gerektiği ya da hangi amaca nasıl hizmet edeceği konusunda da fazla kafa yorulmuyor.
Neden?
Çok basit. Çünkü gelişmeler yüzeysel ve dışarıdan takip ediliyor.
Örneğin, Veotag’i hiç duydunuz mu?
Ya viddler’ı?
Ya seesmic’i?
Ama youtube’u duydunuz ve kapanması hiç hoşunuza gitmedi. Değil mi? Kursa gittiniz, bilgi edindiniz. Eve geldiğinizde bir ‘domain name’ almayı hiç denediniz mi?
Dönem katılımcı olma devri. Yeni nesil iletişim eskiye göre çok ciddi farklılıklar gösteriyor. Bu değişimlere şirketlerin adapte olması için, çevik, dinamik, konusundan anlayan çalışanlara ihtiyaç var. Sadece okuyarak biliyorum diyenlere değil, uygulayanlara ihtiyaç var… Değişen dengeleri anlamayan yöneticilerin etkin bir iletişim stratejisi kurgulaması artık mümkün değil. En basitinden, kurumsal itibarın sağlanması ve yetenekli beyinlerin şirketlere kazandırılması için değişen dengeleri görmemiz, anlamamız ve aktif kullanmamız gerekiyor.
Öyleyse vakit kaybetmeyin. Balıklama atlayın konuya. Sadece okumayın, öğrendiklerinizi uygulamaya koyun. Deneyin. Tekrar deneyin… ta ki tam olarak bu yeni iletişim araçlarının müşterileriniz, çalışanlarınız ve şirketiniz için ne amaca hizmet edebileceğini, nasıl en yüksek fayda sağlayacağını anlayana kadar…
Yeniye alışmak bazen zordur. Eski anlayışları, düşünceleri ve iş yapış şekillerini değiştirmeyi gerektirir. Bir günde de değişim olmayacağından, yılmadan denemeyi sürdürmek başarının temelidir. Bugün hoşunuza gitmiyorsa, yarın bir şans daha verin yeni olana. Göreceksiniz, yeni dünya’ya ‘merhaba’ dediğinizde sizi sarmalayan bu iletişim tarzını seveceksiniz, çünkü birbirine destek, katılımcı, öğrenen, uygulayan, geliştiren ve fikir sahibi bir dünya da size merhaba diyecek.
5 Comments
Simge
kesinlikle katılıyorum ve böyle bir yazı beni mutlu etti. bazen bizim farklı dünyalardan geldiğimizi söylüyorlar çünkü:)) (biz yani gençler)
DevriAlem
Ben diyorum ki geleceğin en büyük sorunu da eski nesil yöneticilerle yeni nesil yöneticiler arasında olacak. İki tarafta kendi iletişim tarzını hafiften tercih ediyor. ortasını yakalamak bazen zor oluyor
Aslı
Fatmanur hanım bu konuda tavsiye edebileceğiniz bir program kurs var mıdır?
B/B
yeniye alışmak bazen kolay bazen zor bana kalırsa zor oldugu zaman genelde tercih etmediğimiz yeniliklere alışmak zorunda olduğumuzdan
Ayse
Mutlaka ki okuduklarimizi, ogrendiklerimizi harekete donusturursek daha anlamli olacak. Uygulamanin gucune sonuna kadar katiliyorum ve aslinda “degisim” her anlamda cesaret isteyip sonuc olarak da gelisimi bize hediye ediyor…