Üniversite ortamında bulunmak insanı büyülüyor bana kalırsa, özellikle okumaktan, öğrenmekten zevk alanlar için. İlham verici bir ortam…öğrenmeye doyamayan, sürekli araştıran ve paylaşan bir grup insan. Böyle bir ortamdan ayrı kalmak demotive edici bile olabilir!
MBA yapmak artık bir iş bulmak için önemli diyenler arasındaysanız ama MBA’den ne beklediğinizi bilmeden MBA yapıyorsanız, ya harcayacak yeterli paranız ve zamanınız var demektir, ya da ne istediğinizi bulmanın bir yoludur bu.
MBA’den ne beklediğinizi biliyorsanız, hangi MBA programına başvurmak istediğinizi bulmak için, şu 3 soruya cevap bulmadan harekete geçmeyin:
– MBA programının içeriği benim beklentilerimi karşılamaya yetiyor mu?
MBA programlarını incelediğinizde hemen hemen hepsinin birbirinin kopyası olduğunu göreceksiniz. Özellikle belirli bir konuda uzmanlaşmayı düşünüyorsanız, arayışınız çok daha fazla zaman alır. Çünkü “genelleştirilmiş” MBA programları arasından seçim yapmak “al birini vur ötekini” durumunu gözler önüne seriyor. MBA programlarını 10 yıldır takip eden biri olarak bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Dolayısıyla, iş dünyasında bulunmadıysanız, fazla bilgi ve tecrübeniz yoksa, MBA belki sizi tatmin eder. Sonuçta, boşlukların ne olduğunu tam olarak bilmediğinizden, ne verirlerse hoş gözükecektir.
– Okuyacağım şehir ve ülke, beklentilerimi tatmin edebilecek özelliklere sahip mi?
Girişimci olmak istiyorsanız, girişimciliğin yaygın olduğu bir şehirde okumayı düşünmek akıllı bir adım olur. Teknolojiyle ilgilendiyorsanız, teknolojinin çıkış yerini bulmanız uygun olur. Elbette bu, arayışınızı daha detaylandırmanız anlamına gelir. Yurt dışı eğitim danışmanlık şirketleriyle MBA başvurusunda bulunduğunuzda unutmayın ki, onların temel görevi iş birliği içerisinde oldukları okullara sizi yönlendirmek olacaktır . Seçiminizi yaptıktan sonraysa başvurularınızın yapılmasında çok büyük destekleri olur, ama okul araştırmanızı mümkünse kendiniz yapın.
– İş dünyasını yeterince anlıyor muyum?
MBA’den ne istediğinizi biliyor ama iş tecrübeniz yoksa, kararınızı gözden geçirin. MBA’iniz olmadan iş bulamıyorsanız, MBA’iniz olduktan sonra iş neden daha kolay bulabileceğinizi düşünün. Sadece bir MBA derecesi iş bulmanız için yeter şart olmayacaktır.
5 Comments
Uğur Özmen
Eğer geçişte MBA yapmışsanız, şu yazıyı okuyun: http://www.ph.com.tr/smj/bulten/Temmuz_08/mba.html
Eğer MBA yapmayı düşünüyorsanız, okumayın. Moraliniz bozulabilir. Ne de olsa MBA (bence) geçmiş bir yönetim kültürünün öğretisidir.
Çağdaş Gümüş
Fatmanur hanımın özellikle ilk paragraftaki görüşüne katılıyorum. Bunu bizzat ben yaşadım. Üniversite ortamından uzak kalmak ve iş hayatında uzmanlaşmak ben de gittikçe artan bir demotivasyon unsuru oldu. Kendimi gittikçe eskiyen ve yakında bir kenara atılacak ayakkabı gibi hissetmeye başladım. MBA yapmaya başlayarak en azından bu bakış açısından doğru birşey yaptığımı sanıyorum. Şu anda yeni birşeyler öğreniyor olmanın hazzı, motivasyonumu da artırdı.
Sayın Uğur Özmen’in refere ettiği MBA’in işlerliği konusundaki yazı hakkında çok ahkam kesecek bir işletmecilik geçmişim yok. Ama şu anda devam ettiğim MBA programının bana iş ve ekonomi hayatını okumada çok faydası olduğunu söylebilirim. Teknik olan yanımın yanına şimdi sosyal yanım eklendi.
Uğur Özmen
Aslında dikkatli olmalıyım. Ne de olsa, MBA’de ders veren bir hocayım. 🙂
Fatmanur hanımın görüşlerine ben de katılıyorum. Neden MBA yaptığını bilmeden, birilerinin dolduruşuna gelerek, araştırma yapıp okulu seçmeden “MBA diploması” almak için 2 sene harcanmaz. “Nereye gideceğini bilmeyene, hiç bir yol yardımcı olamaz”
Okulların bazılarında dersler gerçek örneklere yeterince yakın olmayabiliyor. Bu noktada sizin ne istediğinizi bilmeniz önem kazanıyor. Derslerde hocaları zorlayın. Onların anlattıkları ile yetinmeyin. Kendiniz de, küçük oluşumların büyük şirketleri satın aldıkları olguları analiz edin. (Şunu da unutmayın, az sayıda “başarı öyküsü” varsa, çok sayıda hüsran ve hicran var.)
Elbette MBA yapın. Derse gelin, benimle tartışın…
Şimdi oldu galiba… (Komedi Dükkanı’na mı benzedi? Eyvah, Fatmanur hanımı kızdırmayayım 🙂
fırsat maliyeti
Güzel bi yazı olmuş elinize sağlık. Ancak ilk paragraflarınız bana birden kendi fakültemi hatırlattı. Pek dediğiniz ortam bulunmasada yine öğrenci olmak güzel.Belki de farklılık fakültelerden kaynaklanmakta. Malum ülkemize hatrı sayılır sadece bir kaç üniveriste var. Eğer bunlardan brinde okumuyorsanız iş başa düştü demektir. Bir kaç puan geriden başlanan bir kariyer…
Uğur Özmen
Sevgili Fırsat Maliyeti,
Eskiden işveren pozisyonunda idim. Şimdilerde okulda ders vermek ve bloglarda ukalalık yapmak ile 🙂 zaman geçiriyorum.
Eleman aldığım dönemlerde şunu öğrendim. İyi bir okul ancak iyi bir toprak ile birleşince anlamlı oluyor. Aksi durumda “Eğitim cehaleti alır, eşklik baki kalır” sözü daha da kuvvetleniyor. “Ben bu okulda 4 yıl boyunca boşuna okumadım” diyenler, daha mezun olur olmaz herşeyi bilenler, pazar dinamiklerini anlamaya çaba bile sarfetmeden ahkam kesenler…
Uzunca bir süre, şöhretli okullardan mezunları (en şöhretlilerden birinden mezun olmama rağmen) işe almadım. Onlar her şeyi bilerek mezun oldukları için işi öğrenmiyorlardı. Diğerleri ile harikalar yarattık.
Özetle sen iyi isen, toprak iyi ise, okul engeli kısa sürede aşılıyor. Yeter ki okulun verdiklerini hakkıyla öğrenmiş ol.